Examples of using "Tomates" in a sentence and their turkish translations:
Ben domates yetiştiririm.
Domateslerden nefret ederim.
Bu domateslerin tadı yok.
Bu domatesler tatsız.
Domatesleri seviyorum.
Bana yarım kilo domates ver.
Ben bir kutu domates istiyorum.
Meg bir kutu domates satın aldı.
Tom domatesten hoşlanır mı?
Tom domatesleri dilimledi.
Ben et, peynir ve domates satın alacağım.
O, kan değil; O, domates suyu.
Bana bir kilo domates verin lütfen.
Önceleri domatesin zehirli olduğu düşünülmüş.
Bu kan değil. Bu domates sosu.
muhteşem bir pizza Napoliten yapmak da mümkün olmuyor.
Bunlar bahçemdeki ilk domatesler.
Domates mahsülünün en iyilerini seçelim ve onları markete götürelim.
Bir kilo ketçap, iki kilo domatese karşılık gelir.
Domatesi çiğ yeseniz de pişirip kavursanız da çok lezzetlidir.
"O sarı şey ne?" "Bu mu? O bir domates." "Bir domates mi? Sarı domates diye bir şey var mı?"