Examples of using "Cojo" in a sentence and their turkish translations:
Joseph topallıyor.
Kaç ekmek alayım?
Metroya nereden gidebilirim?
Okula otobüsle giderim.
" Telefon çalıyor. " "Ben cevap veririm."
O, düşüşten sonra topal oldu.
Neredeyse hiç balık yakalamadım.
Bindiğim her tren öncekinden daha iyi.
- Anlamadım.
- Ben onu anlamıyorum.
Ben biletimi alırken çantama dikkat et.
Tren istasyonuna gitmek için bir taksiye binerim.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
Bunu anlamıyorum.
Rampa'ya gitmek için hangi otobüse bineceğim?
Haftada bir ya da iki kez tren istasyonuna gitmek için taksiye binerim.
Sadece yarım mil gitmişti ki topal bir Tilki ve kör bir Kedi ile karşılaştı, iki iyi dost gibi birlikte yürüyorlardı. Topal Tilki Kedi'ye yaslanmıştı ve kör Kedi'de Tilki'nin ona yol göstermesine izin veriyordu.