Examples of using "Cae" in a sentence and their turkish translations:
Pazar günü yağar.
Demek ki bizim üzerimize düşen
Doğum günüm pazara denk geliyor.
Onun doğum günü pazara rastlıyor.
Takım ona olur.
Para gökten düşmüyor.
Doğum günüm pazara rastlıyor.
Hayatım kararıyor.
Bal gökten damlamaz.
at onu üzerinden atar ve bacağı kırılır.
Neil Armstrong'un üzerine bir set ışığı düşmesi
Doğrusu ondan hoşlanmıyorum.
Bu yıl sevgililer günü pazar günü.
- Armut dalının dibine düşer.
- Çocuklar atalarına çeker.
Bu yıl doğum günüm bir pazara rastlıyor.
Tom'u çok sevmiyorsun, değil mi?
Tom bana karşı çok hoş.
Zihnimizin içine düştüğü bir tuzağın var olduğunu buldum.
bildirim ekranınıza videomuz düşer
Onun bazı hataları var ama buna rağmen ben onu seviyorum.
Noel bu yıl Pazar gününe denk geliyor.
Yağmur yağar ve ağaçları nemlendirir.
saçlarımda endişe değilim”diyor kafa kesimi devam edebilir. " Ama balta düşerken başını geriye doğru çeker… ve düşen balta
Gece olunca da eksi 16 derecelere kadar düşüyor.
Gelecek yıl doğum günüm bir pazar'a rastlayacak.
Ondan hoşlanmadım çünkü çok kibirli.
Uyuduğumuzda vücut sıcaklığı birkaç derece düşer.
hücrelerin şeklini değiştirir ve yaprak düşer.
O, çok akıllı, bu yüzden herkes onu seviyor.
Gerçekten ondan hoşlanmıyorum, aslında, ondan nefret ediyorum.
Babamın doğum günü bu yıl pazar gününe denk geliyor.
Sen on bir numarayı istiyorsun. O, postanenin önünde durur.
''sevmediğimiz birisiyle birlikte çalışmamız gerektiğinde,''
Tam zamanlı çalışan kadın erkek kıyaslamasında rakam %9.1'e düşer
Armut dalının dibine düşer.
Onu çok sevmiyorum. Doğruyu söylemek gerekirse, ondan nefret ediyorum.
Doğruyu söylemek gerekirse, onu gerçekten sevmiyorum.
Sonbaharda yapraklar ağaçlardan düşer.
Para ağaçlarda yetişmez.
Çocuk topu kaçırıyor ve sokağa doğru yakalamak için koşuyor.
Yakın dövüşte Gerçek Haç Müslümanlara düşer eller.
Karanlık çökünce... ...fokların görülmeden geçme şansının artması gerekir.
Gecenin çökmesiyle ordusuna ilerlemeyi başlatmaları için sinyal verdi.
Armut dalının dibine düşer.
Diğer insanlar tarafından nefret edilmekten korktuğunu söylüyorsun fakat bizzat senin de hoşlanmadığın bazı insanlar vardır, değil mi? Rakamsal olarak konuşursak, senin hoşlanmadığın ve senden hoşlanmayan eşit sayıda insan vardır. Birisiyle ilgili nefretinden vazgeçsen, başka biri de senden nefret etmekten vazgeçecektir demiyorum; bu sadece sen birinden nefret edersen, o zaman başka biri de senden nefret eder gerçeğini değiştiremezsin anlamına gelir. Sadece vazgeçip ve o gerçeği kabul edersen hayat çok daha kolay olacaktır.