Examples of using "¿serás" in a sentence and their turkish translations:
Etkileyici olacaksın.
Ciddiye alınmayacaksın.
Birinci olmayacaksın.
Meşhur olacaksın.
Benim karım olur musun?
Cezalandırılmayacaksın.
Sen benim damadım olacaksın.
Sen okuldan atılacaksın.
Sonsuza dek benim olacaksın.
Tekrar gel.
Benim için her zaman özel olacaksın.
Ne tür baba olacağını düşünüyorsun?
Babanız olmazsa siz olmazsınız
Egzersiz yaparsan daha kuvvetli olacaksın.
Sen bir şarkıcı olacaksın.
Bir gün yürüyebileceksin.
Bunu sadece orada alabileceksin.
Burada her zaman beklerim, Tom.
Yakında iyi şekilde kayak yapabileceksin.
Sen aptal değilsin!
Salak mısın nesin?
Onu kendi başınıza yapabileceğinizi düşünüyor musunuz?
Eğer çalışırsan gelecekte önemli bir kişi olacaksın.
Senin çok iyi bir avukat olacağına dair içimde bir his var.
Çok çalışsanız bile bunu başaramayacaksınız.
Nereye giderseniz gidin, siz karşılanacaksınız.
Sanırım onu yapamayacaksın.
Amacının ne olduğunu bilmezsen, onu asla başaramazsın.
belki bir kaç kelime biliyorsunuz ama güvenli bir şekilde kullanabiliyorsunuz,
Kart hilelerini nasıl yapacağını öğrenirsen her zaman partiyi canlandıran sen olacaksın.
Çünkü geçmişe gidip babanızı öldürürseniz siz olmazsınız. İşte bu da paradoks demektir.
Orada Fransızca konuşamayan tek kişi olacağının farkında olduğundan eminim.
Gelecek yıl bu kitabı okuyabileceksin.
Antik Yunan'da genç yaşta ölmek "güzel ölüm" olarak görülürdü, çünkü en güzel çağınızda ölüp hep o hâlinizle hatırlanmış oluyordunuz.
İşi yapabileceğinden eminim.