Examples of using "¡vine" in a sentence and their turkish translations:
Sizin için geldim.
Geldim.
- Senin için geldim.
- Sizin için geldim.
Yaya geldim.
Geldim, gördüm, yendim.
Ben dün gece buraya geldim.
Buraya dün geldim.
Seni kurtarmak için buraya geldim.
Özür dilemeye geldim.
Senin için geldim.
Arkadaşlarımla geldim.
Otobüsle geldim.
Buraya Tom'la geldim.
Çin'den Japonya'ya geldim.
Tom'u kurtarmak için geldim.
Buraya gelme nedenimi biliyor musun?
Elimden geldiğince hızlı geldim.
Olabildiğince erken geldim.
Tom'u görmeye geldim.
Tom'la konuşmaya geldim.
Seninle konuşmak için geldim.
Buraya okumak için geldim.
Buraya çocukken geldim.
- Ben Kyoto'yu görmek için Japonya'ya geldim.
- Kyoto'yu görmek için Japonya'ya geldim.
Japonya'ya geçen yıl geldim.
Buraya özür dilemek için gelmedim.
İyi olup olmadığını görmek için geldim.
Boston'a üç ay önce geldim.
Buraya geldiğim ilk zamanı hatırlıyor musun?
1 Mayısı kutlamak için geldi
Bu ülkeye müzik eğitimi amacıyla geldim.
Hasta olduğum için okula gelmedim.
Tom'dan bir iyilik istemeye geldim.
İyi bir yer almak için erken geldim.
Tam olarak bu yüzden geldim.
Bu yüzden seninle konuşmaya geldim.
Seninle konuşmak istememin sebebi bu.
Bir konferansa katılmak için Tokyo'ya geldim.
bazıları ben bu dünyaya çalışmaya mı geldim derken
Japonya'ya geldiğimden beri beş yıl geçti.
Eve geldiğimde televizyon izliyordu.
Buraya gelme nedenim bu.
Buraya gelmemin nedeni budur.
Ben eve geldiğimde kız kardeşim gitar çalıyordu.
Bu kasabaya geldiğimden beri on yıl oldu.
Dün gelmememin sebebi bu.
Burada yaşamak için geldiğimden beri üç yıl oldu.
Buraya kadar bütün yolu koştum ve nefes nefese kaldım.
7 yaşındayken, Hindistan'dan Kanada'ya
- İşte bu yüzden buraya geldim.
- Bu yüzden buraya geldim.
Bir yıl boyunca kalmak amacıyla dört yıl önce Japonya'ya geldim.
3 sene önce Tokyo'ya geldiğimden beri burada yaşıyorum.
Tokyo'ya geldiğimden beri on yıl oldu.
Ödünç aldığım kitapları sana geri vermek için geldim.
- Yardım etmek için yapabileceğim bir şey olup olmadığını görmek için buraya geldim fakat benim yapabileceğim bir şey yok gibi görünüyor.
- Buraya yardım etmek için yapabileceğim bir şey olup olmadığını görmeye geldim fakat benim yapmam için bir şey yok gibi görünüyor.
Ben buraya dünyada Birleşik Devletler ve Müslümanlar arasında yeni bir başlangıç noktası aramak için geldim; biri karşılıklı ilgi ve karşılıklı saygıya dayalı; biri Amerika ve Müslümanın münhasır olmadığı ve rekabet içinde olması gerekmeyen gerçeğine dayalı.Bunun yerine onlar örtüşürler ve ortak prensipleri paylaşırlar - adalet ve ilerleme prensipleri tüm insanların hoşgörü ve haysiyeti.