Examples of using "холодная" in a sentence and their turkish translations:
Yiyecekler soğuk.
Hava soğuk.
Su soğuk mu?
Su soğuk.
Soğuk mu?
Pizza soğuk.
Soğuk bir banyo onu canlandırdı.
Serin sonbahar geldi.
Bu duvar soğuk.
Su soğuk değildir.
Su soğuktu.
Bu pizza soğuk.
Gece soğuktu.
Serin bir sonbahar geliyor.
Hava aşırı derecede soğuk.
Soğuk Savaş devam etti.
Bu yatak soğuk.
Almanya soğuk bir ülkedir.
Hava şimdi soğuk.
Su bugün soğuk.
Hava güneşli ama su soğuk.
Gece hava çok soğuktu.
O su çok soğuktu.
Soğuk pizzayı seviyorum.
Gölcüğün suyu soğuktur.
Kanada çok soğuk bir ülke.
Çok soğuk bir kıştı.
Yemek soğuk.
Bu oda evde en soğuk oda.
Soğuk hava üç hafta devam etti.
Gölün suyu çok soğuktur.
İstanbul'da hava çok soğuk.
O çok soğuk bir geceydi.
Su buz gibi soğuktu.
Bu duvar soğuk.
Pizza, soğuk olduğu zaman farklı tada sahiptir.
Almanya soğuk bir ülkedir.
Hava soğudu.
- Kış soğuk fakat ben onu seviyorum.
- Kış soğuktur ama hoşuma gidiyor.
Bu çeşmedeki su çok soğuk.
Bu duvar çok soğuk.
Arkadaş bulamazsa soğukta tek başına tehlikeli bir gece geçirecek.
Bu yıl soğuk bir sonbahar var.
Bu soğuk hava ne kadar sürecek.
Soğuk savaş, SSCB çöktüğünde sona erdi.
Soğuk Savaş İkinci Dünya Savaşından sonra başladı.
Yemek soğuksa, mikrodalgaya koyun.
Bu derenin suyu serin ve berraktır.
Soğuk havanın hafta sonuna kadar sürmesi bekleniyor.
Bu oda soğuk.
Soğuk Savaş aynı zamanda Orta Doğuyu da etkiledi.
Bu soğuk havanın ne kadar süreceğini merak ediyorum.
Soğuk Savaş, Sovyetler Birliği'nin çöküşüyle sona erdi.
Kış çok soğuk oldu.
Sanki soğuk bir el bana dokunuyormuş gibi hissettim.
Bu oda çok soğuk.
Soğuk suyu sıcağa çevirmek için birinin onu ısıtması gerek.
Bu, yirmi yıl içinde en soğuk kıştı.
Tom soğuk pizza bile seviyor.
Bu, otuz yıl içerisinde yaşadığımız en soğuk kıştır.