Examples of using "осень" in a sentence and their turkish translations:
Burada sonbahar mevsimi var.
Sonbahar geliyor.
Şimdi sonbahar.
Şimdi sonbahar.
Yakında sonbahar olacak.
Yeniden sonbahar oldu.
Sonbaharın eli kulağında.
Serin sonbahar geldi.
Sonbaharı severim.
Serin bir sonbahar geliyor.
Köpekler sonbaharı severler.
Sonbahar benim hoşuma gidiyor.
- Sonbahar, bereket mevsimidir.
- Güz mevsimi bolluk zamanıdır.
Sonbahar sonunda geliyor!
Güz, Ekim'de başlar.
- Güz kendini hissettiriyor.
- Havada sonbahar kokusu var.
- Sonbahar havası var.
İşte sonbahar geldi.
Okumak için en iyi mevsim sonbahardır.
Sonbahar en sevdiğim mevsimdir.
En sevdiğim mevsim sonbahardır.
Bu yıl sonbahar gecikti.
Okumak için en iyi mevsim sonbahardır.
Ben en çok sonbaharı severim.
İlkbaharı mı yoksa sonbaharı mı seversin?
İlkbaharı mı, sonbaharı mı daha çok seviyorsun?
Sonbahar spor için en iyi sezondur.
Bence sonbahar yılın en güzel mevsimi.
Sonbaharda bizim yaz ürünlerimizi hasat ederiz.
Yürüyüşe çıkmak için en iyi mevsim sonbahardır.
Bu yıl soğuk bir sonbahar var.
Hangisini tercih edersiniz, İlkbaharı mı yoksa Sonbaharı mı?
Sonbahar, yiyeceklerin özellikle lezzetli olduğu zamandır.
İlkbaharı Sonbahardan daha çok severim.
Bir yıl içinde dört mevsim vardır - ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış.
Sonbahar geldiği için günler kayda değer ölçüde daha kısa oluyor.
Bu, her sonbaharda oldu.
Kuzey Yarımküre'de ilkbahar olduğunda, Güney Yarımküre'de sonbahardır.
Yılın dört mevsimi ilkbahar, yaz, sonbahar ve kıştır.
Bir yıl içinde dört mevsim vardır. İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış.
Dört mevsim: İlkbahar, yaz, sonbahar ve kıştır.
En çok hangi mevsimi seversin, ilkbaharı mı yoksa sonbaharı mı?
Hava oldukça sonbahar oldu.
Bu sonbahar uzundu fakat çok soğuk değildi.
İlkbaharı sonbahara tercih ederim.
Sonbahar yaklaştıkça gece daha da uzun olur.
İlkbaharı sonbahara tercih ederim.