Examples of using "углу" in a sentence and their turkish translations:
Köşede dur.
Köşede sola dön.
O köşededir.
Bunu köşeye koyalım.
Köşe başındaki ev bizim.
Oradaki o köşeden dönün.
Tom köşede duruyor.
Sağdan köşeyi dönünüz.
Köşe başında banka var.
Köşede bir hareket sensörü var.
Tom köşede oturuyordu.
Tom köşede oturdu.
Tom köşede oturuyor.
Köşedeki ev yeni.
İlk köşeden sola dönün.
Odanın köşesinde bir gazete yığını vardı.
O, köşede sola döndü.
Köşede sola döndü.
Tom odanın köşesinde dayanıyordu.
O köşede bir kamu telefonu var.
Dükkân sokağın çaprazındadır.
Köşedeki bir masaya geçebilir miyiz?
Köşe başında postane vardı.
Köşede birisi saklanıyor.
Odanın köşesinde bir televizyon var.
- Tom mahalle bakkalında çalışıyor.
- Tom bakkalda çıraklık yapıyor.
Köşedeki tiyatroya gidiyorum.
Odanın köşesinde bir masa var.
Tom köşedeki bir tabureye oturdu.
Sol üst köşede o "Satılık" diyor.
Bu köşede bir postane vardı.
Köşede sola döndük ve kuzeye gittik.
Tom Mary'nin tek başına köşede oturduğunu fark etti.
Köşedeki mağaza ucuz güneş gözlükleri satıyor.
Tom ve Mary köşedeki masada oturuyordu.
Bu köşede bir tramvay bulabilirsin.
Tom ve Mary odanın köşesinde sessizce konuştular.
Sadece bir köşede oturmak ve ağlamak istiyorum.
Köşedeki dükkan çok iyi bir fiyata meyve satar.
Köşede sola döndük ve kuzeye gittik.
Yemek yemek için en sevdiğimiz yer köşedeki şu küçük restoran.
Tom elinde bir cin ve tonikle odanın köşesinde durdu.
Faturaları nasıl ödeyeceğiz? Kıyıda köşede parası olan insanlar evet bir süre daha rahat.