Examples of using "тренер" in a sentence and their turkish translations:
Sen harika bir koçsun.
Ben teknik direktörüm.
Tom bir antrenör.
O harika bir koç.
Takımın antrenörü kim?
Ben antrenör değilim.
Tom harika bir koç.
Tom kötü bir koç.
Tom iyi bir antrenör.
Tom bir fitness antrenörü.
Ben baş antrenörüm.
Tom bir antrenör değil.
İyi bir antrenör bu takımı eğitir.
Yen baş antrenör kim?
Tom koçtur.
Antrenör bana bazı tavsiyeler verdi.
Benim koç bana yardımcı oldu.
Ben iyi bir antrenör olduğumu düşünüyorum.
Tom çok iyi bir antrenör.
Yale bir koç tuttu,
Antrenör takım çalışmasını izledi.
İyi bir antrenörüm vardı.
Koç ona biraz iyi tavsiye verdi.
Tom Boston'da en iyi koçtur.
Tom'un iyi bir koç olduğunu düşünüyorum.
Antrenör Bob'ı iyi bir oyuncu olarak düşünüyor.
- Tom çok iyi bir basketbol antrenörü.
- Tom çok iyi bir basketbol koçudur.
Baş futbol antrenörü Tom Jackson'dır.
Tom iyi bir koç değil.
Antrenör Tom'u takımın kaptanı olarak görevlendirdi.
Benim koç günde 6000 kalori yer.
Eğitmen onun sağlığını düşünmeli.
Bu benim koçum.
Yeni antrenörümüzü sevmiyorum.
Yeni bir antrenörümüz ve bazı yeni oyuncularımız var.
Bir antrenöre ihtiyacım yok.
Sen bu takımın şu ana kadar sahip olduğu en kötü basketbol koçusun.
Koç bizi elimizden geleni yapmamakla suçladı.