Examples of using "точке" in a sentence and their turkish translations:
aynı noktada da olabilir
onlara yönelik simültane çevirmenlerimiz olamaz mı?
Nehir bu noktada en geniştir.
Bu noktada, deniz bir boğaz içinde daralır.
Bu hologramdan o sonik nokta hakkında bilgi edinebiliriz,
Buluşma noktasına yaklaşıyoruz.
Çünkü bütün bu konakların bir noktada birbirleri ile temas etmesi gerekir.
Onların fikirlerinin her biri hem iyi noktalara hem de kötü noktalara sahiptir.