Examples of using "родном" in a sentence and their turkish translations:
O, memleketinde toprağa verildi.
onlara yönelik simültane çevirmenlerimiz olamaz mı?
Tom memleketinde bir kahraman oldu.
Kendi dilinde bir şarkı söyle, lütfen!
Bu manzara bana her zaman benim memleketimi hatırlatıyor.
Kar bana benim memleketi hatırlatıyor.
Anadilimde, yani İtalyanca'da
Esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.
Bu şarkı bana mahallemi hatırlatır.
Esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.
Kendi anadilini bile hatasız konuşamaz.
Tüm Amerikalılar İngilizceyi ana dilleri olarak konuşmazlar.
Tom memleketinde kalsaydı, Mary ile asla tanışmazdı.
Anadilimde bile bilmediğim kelimeler var.
Bir yerli gibi yabancı bir dili konuşmayı gerçekten öğrenebilir miyiz?
Goethe iddia etti, "yabancı dilleri konuşamayan birisi kendi dilini de bilmez".
Tatoeba ilkeleri altında, üyelerin sadece kendi anadillerinde cümleler eklemeleri ve/veya anlayabilecekleri bir dilden anadillerine tercüme yapmaları önerilir. Bunun sebebi de kişinin, anadilinde doğal olan cümle kurmasının çok daha kolay olmasıdır. Anadilimiz dışında bir dilde yazdığımızda ise kulağa tuhaf gelen cümleler oluşturmamız çok kolaydır. Lütfen cümleyi sadece ne anlama geldiğini bildiğinizden eminken tercüme ettiğinizden emin olunuz.
Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır.
O yabancı, sanki ana diliymiş gibi Japonca konuştu.
Kendi dilinden başka bir dilde cümleler eklemekten kaçınmalısın, çünkü ana dilinde ya da lehçende yazmadıkça birçok hata yapmaya eğilimlisin.
On yıldır ilk defa memleketini ziyaret etti.