Examples of using "месту" in a sentence and their turkish translations:
Burayı özlüyorum.
Onun tenkitleri yersizdi.
Bu yeri özleyeceğim.
ve oraya ait değildim.
Gerçekten bu yeri özleyeceğim.
O haksız.
Aile üyelerine yemeğin yerini gösteriyor.
Tom Mary'nin durduğu yere doğru yürüdü.
O uygunsuzdu.
Askerler Tom'u idam edileceği yere götürdü.
Yavrularını avın yanına götürmesi gerek. Çok da oyalanamaz.
harika şekilde regoliti alıyor, ve yapı inşası için taşıyor.
O yeri özlüyorum.
Buluşma noktasına yaklaşıyoruz.
Bu yeri özleyeceğim.
Hedefe varır varmaz onu aradım.
Bu bir alçaklıktı.