Examples of using "суде" in a sentence and their turkish translations:
Tom mahkemede.
Mahkemede görüşürüz.
Mahkemede görüşürüz.
Tom sanıktır.
Erkeklerden daha çok kadınlar yalancı şahitlik yaparlar.
Yarın mahkemede tanıklık etmek zorundayım.
O, mahkemedeki suçlamalara itiraz etmemeye karar verdi.
Öncelikle, adliye güvenliğinden geçerken yapılan aramadan bunalıyorlar.
ve sonrasında onları temsil etmek zorunda kaldı.
2.30'da mahkemede olmak zorundayım.
Tom Mary'nin davasında tanıklık etti.
Bu yüzden mahkemede sade bir İngilizceyle konuşurum.
O, ırkçı gruplarla temas halinde olduğunu mahkemede itiraf etti.
Müvekkilimin bu ortamda şansı olmayacağını biliyordum.
Sen hiç mahkeme davasında tanık oldun mu?