Examples of using "обвинение" in a sentence and their turkish translations:
O, suçlamayı reddetti.
O saçma bir iddia.
Tom iddiayı reddetti.
Bu ciddi bir suçlama.
Tom hemen suçlamayı reddetti.
Bu çok ciddi bir suçlama.
Bill Clinton suçlamayı reddetti.
Hiç kimse resmen suçlanmadı.
- Tom henüz cezalandırılmadı.
- Tom'un cezası henüz kesinleşmedi.
O, mahkemedeki suçlamalara itiraz etmemeye karar verdi.
Kovuşturma ikizlerden hangisinin suçu işlediğini kanıtlayamadı.
Tom suçlamasını Mary'nin inkâr edemeyeceği bir delille destekledi.
Yeterli kanıt yokluğunda, polis onu suçlayamadı.
Saldırı ve darptan suçlandı.