Examples of using "столкнулся" in a sentence and their turkish translations:
ama belirsizlik ile karşı karşıyaydım
Titanik bir buzdağına çarptı.
Sami bir ikilemle karşılaştı.
Sami zorlukla karşılaştı.
- Zor bir problemle yüz yüze geldim.
- Zor bir sorunla karşı karşıyayım.
Birçok zorluklarla karşılaştım.
O beklenmedik bir engelle karşılaştı.
İstasyonda ona çarptım.
Ben dün sizin babanıza rastladım.
Tom bazı beklenmedik sorunlarla karşılaştı.
Ona sokakta şiddetle çarptım.
Trende Tom'a rastladım.
Türkiye'de artık bu virüsle karşı karşıya.
Otobüste bir arkadaşıma rastladım.
İşinde zorluklarla karşılaştı.
Geçen gün sokakta Tom ile karşılaştım.
Tom'la karşılaştım.
Dün havaalanında ona rastladım.
Tom bir ikilemle karşı karşıyadır.
Fakat karşısında yine Microsoft denen dev duruyordu
Tom bu sabah okula giderken Mary'ye rastladı.
Ben eski bir arkadaşa rastladım.
Gemi büyük bir buzdağına çarptığında yolcular kamaralarında uyuyorlardı.
Onun olduğunu keşfetmek kötü bir sürpriz oldu Bohemya Ordusu'nun tüm gücüyle karşı karşıya kaldı:
Sana rastladığım için memnunum.
Otobüste Tom'a rastladım.
Ben bir ikilemle karşı karşıyayım.
Dün eski kız arkadaşıma rastladığımda işten eve gidiyordum.
ve Montebello'da onu ikiye bir aşan Avusturyalı bir güçle karşılaştı. Lannes
Otobüste eski bir arkadaşa rastladım.
Bu problemi çözmede zorluk çektim.
Ağır dövüş patlak verirken Napolyon hala sadece düşman korumasıyla yüzleştiğine inanıyordu.
Arkadaşıma rastladım.