Examples of using "стакане" in a sentence and their turkish translations:
Kaşıklar bardağın içinde.
Bardakta hiç süt yok.
İkinci bardak sırasında o konuşkan oldu.
Bu bardakta su var.
Tableti bir bardak su içinde erit.
Bardakta biraz su var.
Bardakta çok az su kaldı.
Bardakta biraz süt vardır.
Bardakta neredeyse hiç süt yok.
Bu bardakta hâlâ biraz süt kaldı.
Tom, içip efkarını dağıtmaya çalıştı.
Suyumda yüzen bir şey var.
Benim bardağım boş.
Bardakta su var.
Bardak boş.