Translation of "сотен" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "сотен" in a sentence and their turkish translations:

Дома сотен семей сгорели.

Yüzlerce ailenin evi yanmıştı.

Их буквально было несколько сотен.

Gerçekten yüzlercesi vardı.

У меня пятнадцать сотен коров.

Bin beş yüz ineğim var.

разрабатывал видеоигры для сотен миллионов пользователей,

yüz binlerce kullanıcısı olan video oyunları geliştirmek için harcamıştım

В некоторых всего несколько сотен звёзд,

Samanyolu'ndaki milyarlarca yıldızın aksine

На площади находилось несколько сотен людей.

Plazada birkaç yüz kişi vardı.

как и у сотен тысяч других артистов,

benimle birlikte binlerce sanatçı da

Кожистые черепахи могут весить несколько сотен килограмм.

Leatherback kaplumbağaları yüzlerce kilo ağırlığında olabilirler.

Это означает от десяти до десяти сотен слов.

On üzeri yüz anlamına geliyor bu kelime.

несколько сотен человек во Флориде нарушили домашний карантин

Florida'da birkaç yüz kişi eyaletin evde kalma talimatını ihlal etti,

Строго говоря, китайский язык состоит из сотен диалектов.

Aslına bakarsan, Çinçe yüzlerce lehçeden oluşur.

И именно так и было последние пару сотен лет:

Ve bu son birkaç yüz yıldır olduğu gibi, şirket tarafından kontrol edilen

Более века назад комета или метеорит взорвалась в небе над долиной реки Тунгуски в России. Взрыв повалил миллионы деревьев на протяжении сотен миль.

Bir asırdan fazla bir süre önce, Rusya'daki Tunguska Nehri vadisinin üzerindeki gökyüzünde bir kuyrukluyıldız veya bir göktaşı patladı. Patlamada yüzlerce mildeki milyonlarca ağaç yıkıldı.

Несомненно, для каждого мужчины в этом мире где-то есть подходящая женщина, которая может стать ему женой, обратное верно и для женщин. Но если учесть, что у человека может быть максимум несколько сотен знакомых, из которых лишь дюжина, а то и меньше, тех, кого он знает близко, а из этой дюжины у него один или от силы два друга, то можно легко увидеть, что с учётом миллионов живущих на Земле людей, ни один подходящий мужчина, возможно, ещё не встретил подходящую женщину.

Kuşkusuz bu dünyada her erkeğin ve kadının evlenmek için huyu huyuna, suyu suyuna tamamen denk birisi mutlaka vardır; fakat bir insanın sadece birkaç yüz kişiyle tanışma fırsatı bulduğu, bu birkaç yüz kişi içinden belki bir düzinesini yakından tanıdığı, bu bir düzinenin de ancak birkaçıyla dost olduğu göz önüne alınır ve de dünyada milyonlarca insanın yaşadığı hatırda tutulursa kolayca görülür ki dünya yaratıldığından beri doğru erkek doğru kadınla muhtemelen daha hiç karşılaşmamıştır.