Examples of using "скрыть" in a sentence and their turkish translations:
Onu saklamaya çalışma.
Tom öfkesini saklamaya çalıştı.
Tom şaşkınlığını saklamaya çalıştı.
Mary şaşkınlığını saklamaya çalıştı.
"Neyi saklamaya çalışıyorsun?" "Hiçbir şeyi."
Tom asabiyetini saklamaya çalıştı.
Tom hatasını örtbas etmeye çalıştı.
Tom gözyaşlarını gizlemeye çalıştı.
O ne saklamaya çalışıyor?
O ne saklamaya çalışıyor?
Tom gerçeği gizlemeye çalıştı.
Tom bir gülümsemeyi saklamaya çalıştı.
Tom hayal kırıklığını gizlemeye çalıştı.
Duygularımı gizleyemiyorum.
Benden ne saklamaya çalışıyorsun?
Bir şey saklamaya çalışıyorsun gibi görünüyor.
O, gerçeği gizlemeye çalıştı.
Duygularını gizlemeye çalıştı.
Tom duygularını gizlemeye çalıştı.
Tom hayal kırıklığını gizleyemedi.
Tom gülümsemesini güçlükle gizleyebildi.
Tom göz yaşlarını gizleyemedi.
Tom ağrısını saklamaya çalıştı.
Tom heyecanını gizlemeye çalıştı.
Tom korkusunu gizlemeye çalıştı.
Mary duygularını saklamaya çalıştı.
Tom gerçeği saklamaya çalışmadı.
Öfkesini gizlemeye çalıştı.
Tom endişesini saklamaya çalıştı.
- Tom kaygısını saklamaya çalıştı.
- Tom endişesini gizlemeye çalıştı.
Tom bir şey saklamaya çalışıyor.
O, gerçeği gizlemeye çalışmadı.
Hayal kırıklığımı gizlemeye çalıştım.
Tom endişesini gizleyemedi.
Gözyaşlarını gizlemeye çalıştı.
O, hatasını bizden gizlemeye çalıştı.
Tom onu Mary'den saklamaya çalıştı.
Tom duygularını gizleyemedi.
Tom heyecanını güçlükle gizleyebildi.
- Tom öfkesini gizleyemedi.
- Tom öfkesini saklayamadı.
Neden duygularını saklamaya çalışıyorsun?
Tom acısını gizleyemedi.
Tom öfkesini gizleyemedi.
Aşk, sigara içme ve öksürüğü gizlemek zordur.
Aşk ve öksürük gizlenemez.
Gerçeği ondan saklayamazsın.
Senden asla bir şey saklayamadım.
sistemden çıkarılırsa nasıl olur?
kimliğini gizlemek için olağanüstü önlemler almıştı.
Tom kimliğini gizlemek için bir maske takıyordu.
Gözyaşlarını gizlemeye çalıştı.
Ben çok heyecanlıyım ve şimdi bunu saklayamam.
Tom öfkesini gizleyemedi.
Tom üzüntüsünü gizleyemedi.
Tom şaşkınlığını gizleyemedi.
Tom heyecanını gizleyemedi.
Tom tepkisini gizleyemedi.
Tom acı içindeydi ama saklamaya çalıştı.
O, ona aşık ama duygularını gizlemeye çalışıyor.
Mary, gerçekte ne olup bittiğini gizlemeye çalıştı.
Tom hükümetin yabancılar hakkındaki gerçeği gizlemek istediğine inanıyor.
Ya da dalları kullanarak kendi şeklimi değiştirmeye çalışırım.
Biz normalde düşüncelerimizi başkalarından gizleyebiliriz.
Ya da çantama biraz yaprak ve dal doldurup keskin insan formu görüntüsünü kırarım.