Examples of using "ситуацию" in a sentence and their turkish translations:
Tom'a durumu açıkla.
Tom'a durumu açıkladım.
Tom'a durumu açıkladın mı?
Ben senin durumunu anlıyorum.
Tom durumu sana açıklayacak.
Şu durumu hayal edin:
Biz durumu açıkladık.
Ben durumu anlıyorum.
Onlar durumu biliyor.
Tom durumu anlıyor mu?
Tom durumu anlar.
Bu, durumu daha kötü hale getirir.
- Sorunları daha da kötüleştirmeyi bırak.
- Sorunları kötüleştirmeyi durdur.
Durumu anlıyor musun?
Durumu daha sonra size açıklayacağım.
Onun yalanı konuları karıştırdı.
Durumu Tom'a açıklarım.
Tom durumu Mary'ye açıkladı.
Bu sadece işleri daha kötü yapacak.
Tom durumu açıklayabilir.
Tom durumu dikkatli bir şekilde değerlendirdi.
Tom durumu bana açıkladı.
Bu sadece sorunları daha kötü yapacak.
Tom durumu anlamıyor.
Durumu açıklayayım.
Tom bize durumu açıkladı.
Durumu askıda bıraktılar.
Tom durumu Mary'ye açıklamaya çalıştı.
bu durumu görebileceğiz
Sözleri tuhaf bir durum yarattı.
Tom durumu yeterince iyi biliyor.
Onlar durumu kontrol altına alacaklar.
Sakin olup durum değerlendirmesi yapalım.
Durumumuzu açıklayayım.
Onlar durumu bizden daha iyi biliyor.
Tom ve Mary durumu görüşüyorlar.
Tom durumun kontrolünü eline aldı.
Şartlarını ona açıkladı.
Roosevelt ve Willkie durumu görüştü.
Durumu anlamanız zorunlu.
Gerçekçi bir şekilde değerlendirme,
Durumu nasıl analiz edersin?
Bu duruma nasıl düştük?
Tom durumun sorumluluğunu aldı.
Bu durumu Tom'la tartıştım.
Ben sadece gerçekçi oluyorum.
O, durumu kurtardı.
Tek bir kişi fark yaratabilir mi?
Biz durumu düzelttik.
Bu durumu nasıl önleyebilirdik?
Ayrıcalığınızı değişiklik yaratmak için kullanın.
Senin durumu anladığını sanmıyorum.
Bu durumdan hepimiz sorumluyuz.
Avrupa'da ilk bizim gibi karşıladı bu durumu.
Tabloları bir kez daha komik bir şekilde çevirebilmekten mi?
Durumu kontrol altına alıyoruz.
Kadınımıza ne oldu da bu duruma düştü?
fakat bu durumu çözebilmek için adeta bir zaman yolculuğuna ihtiyacımız var
Bu durumu İslamiyetle bağdaştıranlar olabilir aranızda
Daha sonra kamera karşısına geçip sizlere anlatıyorum bu durumu
Üniversiteye gittiğinde Steve Jobs bu durumu biliyordu zaten
onu imkansız bir duruma soktu - görev ve sadakat duygusuyla her iki yönde de paramparça oldu.
Ben bir fark yaratmak istiyorum.
Durumu açıklığa kavuşturmak istiyorum. Tom benim erkek arkadaşım değildir.
Sen büyük resmi kaçırıyorsun.
Kayda değer bir şey yaptığınız ve en önemli olan şeyler onlar.
Kendinizi böyle bir durumda bulursanız tahliye ekibi çağırmaktan başka şansınız yok demektir.
Bir örnekle durumu inceleyelim şimdi biz şuan batı yönüne doğru 60 km hızla ilerliyoruz.
Olayı anladın.