Examples of using "напоминает" in a sentence and their turkish translations:
Uzaktan bakıldığında, o bir erkeğe benziyor.
Bu sana neyi hatırlatıyor?
Tom sana kimi hatırlatıyor?
Bu bana seni hatırlatıyor.
Bu size bir şeyler hatırlatıyor mu?
O bana Tom'u hatırlatıyor.
Bu bir şey çağrıştırıyor mu?
O bana çocukluğumu hatırlatıyor.
O bana birini hatırlatıyor.
O bana birini hatırlatıyor.
Bu bana seni hatırlatıyor.
Bu size herhangi bir şey hatırlatıyor mu?
diyerek bize hatırlatmalarda bulunuyor
Tom bana John'u hatırlatıyor.
Tom bana seni hatırlatıyor.
O, teyzesini hatırlatıyor.
Bu okul bir hapishane gibi.
O bize bir şey hatırlatıyor.
Etrafımdaki her şey bana seni hatırlatıyor.
O şarkı bana çocukluğumu hatırlatıyor.
O adam tanıdık geliyor.
parlak neon bir poster var.
O çöl, ay yüzeyi gibi görünüyor.
Bu şarkı bana evimi hatırlatıyor.
Bu bana belli birini hatırlatıyor...
Tom sana John'u hatırlatmıyor mu?
Mary bana annemi hatırlatıyor.
O bana Tom'u hatırlatıyor.
O bana birini hatırlatıyor.
Bu bana onları hatırlatıyor.
Bu bana onu hatırlatıyor.
Bu bana onu hatırlatıyor.
Tom bana John'u çok hatırlatıyor.
Bu bana memleketimi hatırlatıyor.
O, ona annesini hatırlatıyor.
Tom bana babasını hatırlatıyor.
O bana dedemi hatırlatıyor.
Tom bana birini hatırlatıyor.
O bana birisini hatırlatıyor.
O, bana babamı hatırlatıyor.
Bu şarkı bana çocukluğumu hatırlatıyor.
yalnız olmadığımı hatırlatıyor.
Uzaktan bakıldığında, büyük kaya eski bir kale gibi görünüyor.
Uzaktan bakıldığında taş bir insan yüzü gibi görünüyor.
Bu resim bana okul günlerimi anımsatıyor.
Bana annesini çok fazla hatırlatıyor.
O bana eski güzel zamanları hatırlatıyor.
- O bir şey hatırlatıyor.
- Bana bir şeyi hatırlatıyor.
Bu park bana çocukluğumu hatırlatıyor.
Bu fotoğraf bana çocukluğumu hatırlatıyor.
Bu fotoğraf bana İskoçya'yı hatırlatıyor.
Bu hikaye bana bir şeyler anlattı.
Bu şapka size neyi hatırlatıyor?
Bu kalabalık bana Tokyo caddelerini hatırlatıyor.
Tom bana kendimle ilgili çok şey hatırlatıyor.
O şarkı bana belirli bir kızı hatırlatıyor.
Şarkı her zaman çocukluğumu hatırlatır.
O şarkı bana ünlü bir sinema oyuncusunu hatırlatır.
O bana her zaman annesini hatırlatıyor.
Bu resim bana çocukluğumu hatırlatıyor.
Bu bana güzel eski günleri hatırlatıyor.
Bu resim bana mutlu okul günlerimi hatırlatıyor.
Mary o yaşta bana kendimi hatırlatıyor.
Bu manzara bana her zaman benim memleketimi hatırlatıyor.
Bu müzik bana o kızı hatırlatır.
Kar bana benim memleketi hatırlatıyor.
Bu şarkı her zaman benim çocukluğumu anımsatıyor.
Bu albüm mutlu okul günlerimi hatırlatıyor.
Bu şarkı bana mahallemi hatırlatır.
Bu şarkı bana hep okul günlerimi hatırlatır.
Sesin bana rahmetli büyükannemi hatırlatıyor.
Bu çirkin sarı bana senin yatak çarşafı rengini hatırlatıyor.
- Bu kulübe bana doğduğum evi hatırlatıyor.
- Bu kır evi bana doğduğum evi hatırlatıyor.
Az önce söylediğin şey bana eski bir atasözünü hatırlatıyor.
Bu sürecin bana risk almayı öğrettiğini hatırlatıyor.
Tom'a dikkatlice bak. O kimseyi hatırlamıyor.
Tom bana onun yaşında olduğum halimi hatırlatıyor.
O hemen hemen babasına benziyor.
Bu şarkı bana eskiden tanıdığım birisini hatırlatıyor.
Pee-Wee Herman için yaptığım merdivenleri hatırlattı.
O bir şey hatırlatıyor.