Examples of using "вашем" in a sentence and their turkish translations:
Emrinizdeyim.
Başarını duyduğuma memnun oldum.
Oğlunuza iyi bakılacak.
Senin mevcut olmanda ısrar ediyorum.
Benim kitabım masanızın üstündedir.
Planın hakkında düşünüyorum.
Biz senin sağlığın hakkında endişeliyiz.
Başarınızdan eminim.
Benim arabam emrinize amade.
Sağlığınızdan endişe ediyor.
Yerinde olsam bir doktor çağırırım.
Maalesef sizler yüzünüzden bekledi,
@ işareti sizin dilinizde nasıl telaffuz edilir?
Sizin kolhozda kulüp var mı?
O, senin hayal gücün hariç, yoktur.
Şu anda kadronda kaç kişi var?
Bahçende kaç elma ağacı var?
Evinin çok rahat bir atmosferi var.
Baban hakkında nasıl hissediyorsun?
Senin çocukluğun hakkında konuşalım.
vücuduna yerleşiyor gelişiyor ve yayılıyor
şimdi şöyle bir düşünce de oluşabilir kafanızda
Buluşunuzu önemsiyoruz.
Oğlunuzla ilgili iyi bir fikrimiz vardı.
Ben senin otelinde kalmak istiyorum.
Kendi dilinde bir şarkı söyle, lütfen!
Yerinde olsam onu alırım.
- "@" karakterini sizin lisanınızda nasıl telaffuz edersiniz?
- "@" karakterini senin lisanında nasıl telaffuz edersin?
Bilgisayarınızda hangi işletim sistemi kullanılıyor?
- Alet kutusunda bir törpün var mı?
- Alet kutusunda bir eğen var mı?
Vücudunuzdaki nükleotit dizini değişmiyor,
Bu aslında beyninizde olandı.
Daha derinlerde, bir şey bilinçaltınıza işlemiş,
banka bilgilerinize ulaşabilir
keşke çocuğunuzu da biraz önemseseniz de
bu yüzden dünyanında dev bir manyetik alanı var
- Yerinde olsam onu yapmam.
- Yerinde olsam, yapmam.
Para emrinizde.
Yerinde olsam, şunu alırım.
Bu küçük dükkanınızda ne satıyorsunuz?
Bu video bölgenizde mevcut değil.
Tom sizin sınıfta mı?
Bana projenden bahset.
korku yaratan herhangi bir şey hissederseniz
Lütfen onun üzerinde düşünün ve bana kararınızı bildirin.
Şaşırmış bir şekilde "Nasıl olur da cebinin içine çantayı sığdırdın?!" diye sordu kadın.
Senin dilinin hâlâ konuşulduğu köyler hangisi?
Yerinde olsam onu içmem.
Sence sınıfındaki en zeki çocuk kim?
Bölgenizdeki ortalama bir evin değeri nedir?
- Senin yerinde olsam doktoru ararım.
- Yerinde olsam bir doktor çağırırım.
Planın hakkında hiçbir şey bilmiyordum.
Biz en az iki saat sizin evinizde kalacağız.
Evinizde kaç oda var?
Biz geleceğin hakkında endişe duyuyoruz.
Evinizde bir asansörünüz var mı?
Başarını duyduğuma memnun oldum.
Ailenizde kim pantolon giyer?
- Vücudunuzda birçok kemik bulunur.
- Vücudunda birçok kemik bulunur.
Senin evinde kitaplar var mı?
Bagajınızda herhangi bir sıvı veya kesici alet var mı?
Sağlığınızdan endişe ediyor.
Yerinde olsam, şunu alırım.
Senin yerinde olsaydım giderdim.
Yerinde olsam beklerim.
Yerinde olsam giderim.
Yani vücudunuzdaki 600 trilyon hücrenin çoğu bakteri.
- Meyve bahçende kaç tane elma ağacı var?
- Meyve bahçenizde kaç tane elma ağacı var?
Kendi dilinizde nasıl XXX diyorsunuz?
evet. Birçoğunuzun yüzünde o gülümseme şu an var
ama başka bir sebepten kaynaklı telefonuna bilgisayarına virüs mü girdi?
Kasabanda kaç kişi yaşıyor.
Ben sizin durumunuzda bir istisna yapacağım.
Korkarım sizi hayal kırıklığına uğratmak zorunda kalacağım. Konuşmanıza karışmak istemiyorum.
Yerinde olsam, öyle yapmam.
Planını bilmiyordum.
Bana projenden bahsedebilir misin?
ve sonra takımınızın veya şirketinizin ne kadar iyi gittiğini görebiliyorsunuz,
Tom senin protestona niçin katılmadığını anlamanı umuyor.
Gelen kutunuzda bir e-posta mesajınız var.
Yerinde olsam, kendime daha çok dikkat ederim.
Yerinde olsam ona yardım ederim.
Bana senin yaşında olduğum zamanı hatırlatıyorsun.
Yerinde olsam onu yaparım.
Başarınızı duyduğuma çok memnun oldum.
Senin yerinde olsam doktoru ararım.
Senin yerinde olmak istemezdim.
- Erkek kardeşini düşün.
- Erkek kardeşini düşün!
Ben hiç senin evine gitmedim.
Yerinde olsam, onu yapmam.
Şehrinizde kaç tane okul var?
Yerinde olsam, öyle yapmam.
Sınıfında kaç tane öğrenci var?
Yerinde olsaydım tavsiyesini dinlerdim.
Seninle oğlun hakkında konuşabilir miyim?