Examples of using "религии" in a sentence and their turkish translations:
ve dünyadaki en büyük dinleri oluşturmaktadırlar.
Her din cinayeti yasaklar.
Benimle din hakkında konuşma.
Din hakkında konuşmak istiyorlar.
Din hakkında hiç fikri yok.
Hangi dine mensup olduğunuz beni alakadar etmiyor.
Biz din hakkında hiç konuşmadık.
Çoğu dine göre, zina suçtur.
Ben asla bir din taraftarı olmadım.
Din hakkında konuşmayalım.
Organ bağışına izin vermeyen hiç din var mı?
Din ve siyasetle ilgili tartışmadan kaçınsan iyi olur.
Ben dini tartışmaktan kaçınmayı tercih ederim.
Hıristiyanlık ve İslam, iki farklı dindir.
Dinsiz bir toplum, pusulasız bir gemi gibidir.
Onların dinlerini göz önünde bulundurmalısın.
İslam, Musevilik ve Hristiyanlık üç büyük tek tanrılı dindir.
- O benim dinime karşı.
- O benim inancıma karşı.
İslam, Musevilik ve Hristiyanlık üç büyük tek tanrılı dindir.
Hristiyan dinine göre yedi ölümcül günahın isimlerini ezberden okuyabilir misin?
yemek masasında seks, politika ve dinden bahsedilmemesi öğretilmiştir.
Birçok Doğu dinleri olayların çeşitliliği arkasında bir birlik olduğunu öğretir.
Siyaseti dinden ayırmalıyız.
Futbol bu ülkede bir din gibidir.
Tom'un birçok dini kitabı var ama o onları hiç okumaz.
ve Hristiyanlık dinine bir saygısızlık olmasın diye elden gelen bütün imkanlar yapılmıştı
yapı ve mimari itibariyle çok da Hristiyan dininin yapısına benzemiyor
Pek çok dinler ölümden sonra hayat vadediyor.
İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler.