Examples of using "прибытия" in a sentence and their turkish translations:
Ken trenin gelişini bekliyor.
O, ben varmadan önce oldu.
Ben varmadan önce o ölmüştü.
Kurtarıcılar gelmeden önce o öldü.
Tarifede varış saatine baktım.
Yapmanız gereken tek şey onun gelişini beklemek.
Avrupalıların gelişinden önce sarı humma bir sorun değildi.
Tom ambulans gelmeden önce kan kaybından öldü.
Bir de gelişimi kutlamak için bana gönderdikleri hediyeye bakıyordum,
Parti o geldikten kısa bir süre sonra başladı.
Tom'un gelmesini bekleyelim.