Examples of using "Кен" in a sentence and their turkish translations:
Ken mutlu görünüyor.
Ken seni arıyordu.
Ken Tom'a yardım etti.
Ken yüzmede iyidir.
Gidelim, Ken.
Ken elbiselerini giydi.
Ken vazgeçti.
Ken Tom'u tanıyor.
- Mike ve Ken arkadaştırlar.
- Mike ve Ken arkadaşlar.
Ken, Tom'u takip edecek.
Ken eski paralar toplar.
Şemsiye tutan adam Ken'dir.
Onun adı Ken.
Köpeğin adı Ken.
"Ken megul mü?" "Evet,meşgul."
- Ken iyi yüzebilir.
- Ken iyi bir yüzücüdür.
Ken iyi yüzebilir.
Ken mumları yaktı.
Ken, Tom'un kıyafetlerini çıkarıyordu.
Ken, Tom'u soydu.
Ken sizi arıyor.
Ken, Tom'u küçümsüyor.
Ken hevesli bir öğrenci.
Ken, bir bisiklet istiyor.
Ken ne yiyor?
Ken seni arıyordu.
- Sizinle tanışmak hoştu, Ken.
- Tanıştığımıza memnun oldum, Ken.
Ken her gün beni arar.
Ken ne yapıyor?
Ken yüzebilir, değil mi?
"Ken meşgul mü?" "Evet, o meşgul."
Ken Seiko'dan daha yaşlı.
Ken, seni seviyorum.
Ken bir futbol oyuncusu.
Ken duvarın üzerinden atladı.
Ken trenin gelişini bekliyor.
Ken yardım için bağırdı.
Ken koltuk değnekleriyle yürüdü.
Ken dün evde miydi?
- Ken tenis oynuyor mu?
- Ken tenis oynar mı?
Ken gömleğini ters giymişti.
Ken senden daha hızlı koşar.
Ken ağaçtan indi.
Ken Tom'un kız arkadaşını öptü.
Ken adını hatırlayamadı.
Ken'in şimdi meşgul olduğundan emin misin?
Eve geldiğimde, Ken okuyordu.
Ken bir miktar yumurta satın almak için süpermarkete gitti.
Ken'den daha hızlı koşabilirim.
Ken gelmek için çok meşgul.
Ken uzun boylu, ama ben değilim.
Ken dün öğretmenini ziyaret etti.
- Ken yurtdışına gitmeye karar verdi.
- Ken yurt dışına gitmeye karar verdi.
Onların isimleri Tom ve Ken'dir.
- Kim daha uzun boylu, Ken mi yoksa Taro mu?
- Kim daha uzun, Ken mi yoksa Taro mu?
Ken, Tom'u arabayla hastaneye götürdü.
Ken, Tom'un uyuduğunu düşündü.
Ken şu anda meşgul, değil mi?
- Ken beni satrançta yendi.
- Ken satrançta beni yendi.
Ken o şarkıyı söylemeye devam etti.
Ken şimdiye kadar evde olmalı.
Ken seni ben zannetti.
Ken bir beyzbol oyuncusu olmak istiyor.
Ken trenin gelişini bekliyor.
Ken her sabah kendi yatağını yapar.
Ken kazara yanlış otobüse bindi.
Meg ve Ken bankta oturdu.
Ken hâlâ arabayı yıkamadı.
- Kim daha hızlı koşar, Ken mi Tony mi?
- Kim daha hızlı koşar? Ken mi, Tony mi?
Ken dün arkadaşları ile konuştu.
- Ken Kyoto'yu asla ziyaret etmedi.
- Ken Koyoto'ya hiç gitmedi.
Ken konuşmayı durdurdu ve yemek yemeğe başladı.
Ken onun ismini hatırlayamadı.
Ken dün öğretmenine ziyarette bulundu.
Ken Kobe'de ne kadar süre yaşadı?
Ken'in kullandığı masa eski.
Gitar çalan çocuk Ken'dir.
Ken her gün futbol oynar.
Hem Ken hem de Meg benim arkadaşlarım.
Ken'den daha hızlı koşabilirim.
Ken bir sürü Japonca şarkı ezberledi.
Ken o adamın adını hatırlayamadı.
Ken, sadece İngilizce değil aynı zamanda Fransızca da konuşur.
Ken o kadar çok meşgul ki o gelemez.
Ken ağabeyi ile odasını paylaştı.
Ken bisikletini beyaza boyadı.
Ken, geçen yıl Japonya'da idi.
Ken'in bizimle aynı fikirde olmaması garip.
Ken ve Joe tenis oynamak için parka gittiler.
Ken yıl sonuna kadar erkek kardeşinin elbiselerine sığacaktır.
Ken öfkesini kolayca kaybeden insan tipi değildir.