Examples of using "предупреждения" in a sentence and their turkish translations:
Tom uyarmadan gitti.
Hiçbir uyarı yoktu.
O haber vermeden geldi.
O bildirmeden geldi.
Tom bizim uyarılarımızı görmezden geldi.
O, habersiz geldi.
Tom bildirimsiz kovuldu.
Tom herkesin uyarılarını görmezden geldi.
O, uyarılarımızı görmezden geldi.
Önceden uyarı yoktu.
Uyarısız işten atıldım.
O bütün uyarılarımı göz ardı etti.
Tom Mary'nin uyarılarını görmezden geldi.
Tom tüm uyarılarımı göz ardı etti.
Habersiz geldiğim için özür dilerim.
Ebeveynler bildirim yapılmaksızın değiştirilen şartları kabul etmek zorunda.
Tehlikeyi sezmek için duyma yetilerine güvenirler.
Baskıncılar, İngiltere'nin doğu kıyısı açıklarında uyarmadan ortaya çıkar.
Tüm uyarılara kulak verin.
Onlara bir uyarı vermeksizin insanların maaşlarını kesemeyiz.
Onlar onun uyarılarına dikkat etmedi.