Examples of using "приехала" in a sentence and their turkish translations:
- Samantha geldi.
- Samantha vardı.
O bir araba ile geldi.
Buraya zamanında geldin.
Ben dün vardım.
1 Mayısı kutlamak için geldi
Mary hastaneye geldi.
Polisler burada.
Polis burada.
O, habersiz geldi.
Mary henüz gelmedi.
Arabayla geldim.
Mary arabayla geldi.
Mary Brezilya'ya geldi.
Samantha geldi.
Mary geldiğinde Tom akşam yemeği yiyordu.
Arabayla geldin, değil mi?
O onlardan önce oraya vardı.
Kate otobüsle eve geldi.
Onun buraya geldiğini duydum.
O, Japonya'ya çocuk olarak geldi.
Nancy gelen ilk kızdı.
O henüz geldi.
O, Hokkaido'dan buraya kadar bütün yolu geldi.
Dün vardım.
Tom, ambulans geldiğinde ölmüştü.
Ne yazık ki ambulans çok geç geldi.
O, ambulans gelmeden önce öldü.
Pekin'e geçen ay geldim.
Tom Mary'nin Boston'a gelmesini istedi.
O Japonca okumak için Japonya'ya geldi.
Sen geldiğinde hâlâ burada mıydı?
On sekiz yaşında Tokyo'ya geldi.
O, biz ayrılmak üzereyken geldi.
- Ben Kyoto'yu görmek için Japonya'ya geldim.
- Kyoto'yu görmek için Japonya'ya geldim.
O henüz gelmedi.
Tom, polis gelmeden burayı terk etmeli.
Öğretmenin önünde oturan kız öğrenci Almanyalıdır.
Tom zaten burada ama Mary henüz gelmedi.
O, iki buçuk gün sonra eve geldi.
Karım saat yedide havaalanına geldi.
Jane üç yıl önce kasabamıza geldi.
O beni görmek için Kanada'dan geldi.
Tom Mary'nin ne zaman Boston'a geldiğini bilmiyordu.
Eğer ambulans biraz daha erken gelseydi Tom hayatta kalabilirdi.
- Sayende zamanında geldim.
- Sayenizde, zamanında geldik.
O buraya geldiğinden beri bir yıl geçti.
O İngiltere'ye geldiğinde İngilizce bilmiyordu.
O, 18 yaşındayken Tokyo'ya geldi.
Polis buraya gelmeden önce bütün bunları yakmamız gerekiyor.
Pazartesi günü geldi ve ertesi günü yine ayrıldı.
Arabayla geldin, değil mi?
Buraya geldiğimden beri iki yıl geçti.
- Buraya az önce geldim.
- Ben az önce buraya vardım.
Kazadan hemen sonra polis geldi.
Eve otobüsle geldim.
Mary'nin Boston'a ne zaman geldiğini Tom'un bildiğini sanmıyorum.
Buraya bisikletle geldim.
Taksiyle gelmedim.
O geldiğinde ne yapıyordunuz?
Paris'ten az önce geldim.
Öğrenim için Berlin'e geldiğinde henüz çok gençti.
Prenses saat tam dokuzda dört atlı arabasıyla geldi.
Tom Mary'nin nereli olduğunu bilmiyordu.
Boston'a yeni geldim.
23 Ocak günü Çin'de bir aile Wuhan'dan Guangzhou'ya seyahat etti.
Oraya ne zaman vardın?
Ben Kyoto'yu görmek için Japonya'ya geldim.
Boston'a üç ay önce geldim.
Neden Boston'a geldin?
Dört yaşındayken buraya geldim.
Buraya ne zaman geldiniz?
Boston'a geldiğimde senin yaşındaydım.
Tom ambulans gelmeden önce öldü.
Ne zaman vardın?
Annen ve baban Boston'a ne zaman geldi?
- Oraya saat kaçta vardınız?
- Oraya ne zaman vardın?
Bilmiyorum. Buraya yeni geldim.
- Sen çok erken geldin.
- Çok erken geldin.
Tokyo'ya varışımdan beri iki ay oldu.
Buraya çok erken geldin.
Boston'a ne zaman geldiğini bilmek istiyorum.
Sen en son geldin.
- Neden Japonya'ya geldin?
- Niçin Japonya'ya geldin?
- Boston'a ne zaman ulaştın?
- Boston'a ne zaman geldin?
Buraya nasıl geldin?