Examples of using "поверх" in a sentence and their turkish translations:
O, pijamasının üstüne kaftan giydi.
Bu kitabı diğerlerinin üstüne koy.
Şu kitabı diğerlerinin üstüne koy.
Gözlüğünün üzerinden ona baktı.
Kazağın üzerine ne giymem gerekir?
Kostümlerimiz kendi benliğimiz üzerine giydirdiğimiz şeylerdir,