Examples of using "ноге" in a sentence and their turkish translations:
Ayağımda duruyorsun.
- Bacağına biraz buz koy.
- Bacağına biraz buz tut.
- Bacağına biraz buz sür.
Bir ayakta beş parmak vardır.
O sol bacağından ameliyat oldu.
Tom'un sağ bacağında bir çürük vardı.
Tom ayak parmağını çarptı.
Sol bacağına biraz buz koy.
Bacağımda kramplar var.
Ayak parmağımı kırdım.
Onunla yakın ilişkiler içindeyim.
Tom Mary'ye bacağındaki yara izini gösterdi.
Küçük ayak parmağım ağrıyor.
Leylekler gerçekten tek bacak üzerinde mi dururlar?
Tom'un sağ bacağında bir yarası var.
- Küçük ayak parmağımda ağrı var.
- Küçük ayak parmağımda bir ağrı var.
Sol bacağından küçük bir operasyon geçirdi.
Tom bileğini burktu.
Bacağına uzun bir şeyin tırmandığını hissetti.
O, ayak bileğini burktu.
Jim, kayak yaparken bacağında bir kas çekildi.
Tom'un sağ ayağının baş parmağı ağrıyor.
Sol ayağımda sadece dört parmağım var.
Benim bacağımda bir mantar var ve o çok kaşınıyor .
Ayakkabı bana uymuyor. Çok küçük.
O, sağ bacağındaki ağrıya rağmen okula gitti.
Tom bacağına tırmanan bir şey hissetti.
Pantolonunuzun paçasından tırmanmasını istemezsiniz. Bastığınız yere dikkat edin.
Sağ ayağımdaki baş parmak acıyor.
Yeri göğü yaratan RABden gelecek yardım. O ayaklarının kaymasına izin vermez, Seni koruyan uyuklamaz.
Tom'un uyan ayakkabıları almada sorunu var.
On üç yaşındayken içinde bulunduğum bir araba kazasından dolayı hâlâ sol bacağımda bir izim var.