Examples of using "найдёте" in a sentence and their turkish translations:
Sen her şeyi bulacaksın.
Başka bir alıcı bulacaksın.
- Onu bulacaksın.
- Onu bulacaksınız.
Onları bulacaksın.
İnşallah onu bulursun.
Onu bulamayabilirsin.
Umarım yakında Tom'u bulursunuz.
Doğru gidin ve istasyonu bulacaksınız.
Beni bulacak mısın?
Bir yolunu bulursun.
Bir iş bulacaksın.
Sola dönerseniz, postaneyi bulursunuz.
Burada her çeşit müzik aletini bulacaksınız.
Onu bulacaksın.
- Bence onu bulacaksın.
- Bence onu bulacaksınız.
Onu bulduğun zaman beni tekrar ara.
Bir şey bulursan beni ara.
İşi kolay bulacaksın.
Tom'u bulacağını umuyorum.
Birini bulacaksın.
- Şemsiyeni Kayıp Eşya Bürosunda bulabilirsin.
- Şemsiyenizi Kayıp Eşya Bürosunda bulabilirsiniz.
Onları bulacağını umuyorum.
İnşallah onu bulursun.
Bizi bulmayacaksınız.
Onları bulmayacaksın.
Beni bulmayacaksın.
Onu bulmayacaksın.
Sen onu bulmayacaksın.
Onları bulacaksın, değil mi?
Onu bulursan beni ara.
Burada hiçbir şey bulamayacaksınız.
Onu asla bulmayacaksın.
Onları bulursan beni ara.
Onu bulursan beni ara.
Onu bulursan beni ara.
İş için Tom'dan daha iyi birini bulmayacaksın.
Burada hiçbir şey bulmayacaksınız.
Tom'u asla bulmayacaksın.
Tom'u bulursan beni ara.
Onları orada bulmayacaksın.
Onu asla bulmayacaksın.
Sen onu asla bulamayacaksın.
Tom'u orada bulmayacaksın.
Bir çözüm bulacaksın, eminim.
Bulacağını biliyordum.
Tom'u bulacağınızı biliyordum.
Onları bulacağını biliyordum.
Onu bulacağını biliyordum.
Tom'u bulur bulmaz beni ara.
Aradığını bulduğunu umuyorum.
Siz ikinizin iyi geçineceğini biliyordum.
O kitabı kütüphanin tarih bölümünde bulacaksın.
Bu kelimeyi normal bir sözlükte bulamayacaksın.
Beni bulacağınızı biliyordum.