Examples of using "навестить" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir arkadaşı ziyaret edecektim.
- Sizi ziyaret etmek istiyorum.
- Seni ziyaret etmek istiyorum.
- Sizi görmek için geldik.
- Seni görmek için geldik.
Ebeveynlerimi görmeye gittim.
Yarın seni ziyaret edebilir miyim?
Sen Tom'u ziyaret etmelisiniz.
- Tom seni ziyaret etmek istiyor.
- Tom ziyaretinize gelmek istiyor.
Sizi ziyaret etmek istiyorum.
Seni ne zaman ziyaret edebilirim?
Bizi ziyaret etmek istemiyor musun?
Onları ziyaret etmek istemiyor musun?
Onu ziyaret etmek istemiyor musun?
Onu ziyaret etmek istemiyor musun?
Yarın Tom'u görmeye gitmeyi unutma.
- Seni görmeye gelmek istiyorum.
- Sizi görmeye gelmek istiyorum
O beni görmeye geldi.
Ben bir arkadaşı ziyaret edeceğim.
Biz seni ziyarete geleceğiz.
- Tom'u ziyaret edeceğim.
- Tom'u ziyaret etmeye gidiyorum.
Tom'u görmeye gideceğiz.
Sizi ziyaret etmek için geldik.
Tom'u ziyaret edeceğiz.
Tom'u ziyaret etmek istiyorum.
Beni yarın ziyaret edebilirsin.
Onları ziyaret etmek zorundayım.
Onu ziyaret etmek zorundayım.
Onları ziyaret edeceğim.
Onu ziyaret edeceğim.
Onu ziyaret edeceğim.
O, amcasını ziyaret etmek niyetinde.
Niçin bizi ziyaret etmeye gelmiyorsun?
Annemi görmek için hastaneye gittim.
Dün akşam gidip Tom'u gördün mü?
Ben sadece Tom'u ziyaret etmek istiyorum.
Tom'u ziyaret etmek istemiyor musun?
Tom dün seni görmeye geldi.
Sadece onları ziyaret etmek istiyorum.
Sadece onu ziyaret etmek istiyorum.
Sadece onu ziyaret etmek istiyorum.
O, bazen beni görmeye gelir.
O, bir gün bizi görmeye gelecek.
Yarın Tom'u ziyaret etmeyi planlıyoruz.
Tom benden ona bir ziyarette bulunmamı istedi.
Tom dün beni görmeye geldi.
Seni görmeye geldim.
Arada bir bizi ziyaret etmeye gelir.
O ara sıra bizi ziyarete gelir.
Tom Mary'yi hastanede ziyaret etmeye çekiniyor.
Tom'u hastanede ziyaret etmemiz gerekir.
O bizi ziyaret etmek için yakında geri gelecek.
Mary artık beni ziyaret etmek istemiyor.
Hastanede Tom'u ziyaret edeceğim.
Tom amcasını ziyaret etmek için Boston'a gitti.
Tom'u görmek için hastaneye gittim.
Tom'u görmek için Boston'a gittim.
Tom, Mary'yi ziyaret etmek için Boston'a gitti.
Tom bir arkadaşı ziyaret etmek için Boston'a gitti.
Tom'u görmek için herkes hastaneye gitti.
O, hasta arkadaşını ziyaret etmek için her gün gelir.
Onu ya sen ya da ben ziyaret etmeliyim.
Beni yarın ziyaret edebilirsin.
Bir gün seni ziyaret etmek istiyorum.
- Hastanede arkadaşımı ziyaret etmeliyim.
- Hastanedeki arkadaşımı ziyaret etmeliyim.
Amcamla görüşmek için hastaneye gittim.
Tom'u ziyaret etmek için Boston'a gidiyorum.
Boston'da Tom'u ziyaret etmeyi dört gözle bekliyorum.
Bu sabah biri sizi görmeye geldi.
Gelecek hafta onu ziyaret edeceğim.
Tom ara sıra bizi ziyarete gelir.
Karımı görmek için hastaneye gittim.
Gelecek hafta arkadaşımı ziyaret etmek istiyorum.
Tom eline geçecek ilk fırsatta Mary'yi ziyaret etmeyi planlıyor.
Amcam, ki o Paris'te yaşar, bizi görmeye geldi.
Keşke dün beni görmeye gelseydin.
O, canı istediğinde beni görmeye geldi.
Yarın hastanede annemi ziyaret edeceğim.
Ben hastayken o beni ziyaret etmeye gelmedi.
Tom'u ziyaret etmek için Boston'a gitmeyi düşünüyorum.
Gelecek hafta arkadaşımı ziyaret etmek istiyorum.
Gelip beni görecek misin?
Gelecek pazartesi Tom'u ziyaret etmek istedim, ama meşgul olacağını söyledi, bu yüzden onu bir sonraki pazartesi günü ziyaret etmeyi planlıyorum.
Tom'u ziyaret etmeliyim.
İyileştiğimde seni görmeye geleceğim.
Boston'da olduğum sürece, Tom'u ziyaret edip edemeyeceğimi anlamaya çalışacağım.
Pazartesi Boston'daki kız kardeşimi ziyaret edeceğim.
Zamanın olduğunda beni ziyarete gelmelisin.
Tom Mary'nin amcasını ziyaret etmesi için Boston'a gitmesini istedi.
Boston'da ziyaret etmek istediğim bir sürü arkadaşım var.
Gezimizin amacı arkadaşları ziyaret etmek ve bazı turistik noktaları görmektir.
Emily anne babasını ziyaret edecek.
- O dün bizi görmek için geldi.
- O dün bizi görmeye geldi.
Arkadaşımı ziyaret etmek için Berlin'e gidiyorum.
Bu günlerden birinde seni ziyaret etmeyi düşünüyorum.
Tom Mary'yi ziyaret etmek için onunla Boston'a gitmemi istiyor.
Tom'u ziyaret etmek istediğini söylüyorsun? Allah aşkına bunu neden yapmak istiyorsun?
Tom Boston'da iken Mary'yi ziyaret etmek için zaman ayırmış olabilir.