Examples of using "минимум" in a sentence and their turkish translations:
Bu minimum düzey.
Kıtı kıtına olacak şekilde yaptım.
Tom sadece en azını yapar.
En az 250 kelime yazın.
vurguluyorum en az 2 gün
Oraya gitmek en az bir saat alır.
En azından üç saat yemek yeme.
Yolculuk en az beş gün sürecek.
En az beş dolara mal olur.
Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
En az iki mil yürüyebilirim.
Bunu bitirmemiz en az üç saat sürer.
size 10 dakikalık bir video çıkarabilmek için en az 2 gün
Her ay en az bir kitap okudum.
Japonlar günde en az bir kez pilav yer.
Mary günde en az üç litre su içiyor.
En azından senin gibi bir kaybeden değilim.
Günde en az iki litre su içerim.
Tom en azından haftada bir kez çamaşırları yıkar.
Film en azından iki ya da üç kez izlemeye değer.
en az iki düzine insan göçmenlik gözaltısında öldü.
Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
- Geçen yıl en az elli film seyrettim.
- Geçen yıl en az elli film izledim.
Bu filmi zaten en az üç kez izledim.
Tom'un evi benimkinden en az üç kat daha büyük.
Bu en az yüz pezoya mal olacak.
Benim Japon şiltemi haftada en az iki kez havalandırmaya çalışırım.
Mesajınız en az on karakterden oluşmalıdır.
Ama orası mağaranın içine göre en azından 20 derece daha sıcaktır.
Sanırım onlar en azından iki kat daha uzun olmalı.
Üç ayaklı bir yarış için en az dört kişiye ihtiyacın var.
Fransa'da Mareşal veya Maréchal unvanı en azından 13. yüzyıla kadar uzanıyor.
Ben Londra'da iken haftada en az bir kez oyunlara giderdim.
Değiştirmek en azından dört gün alır.
Bazı işçiler geçinmeye yetecek ücret bile kazanmıyor.
Tom en az otuz yaşında olmalı.
Almanya'da bir inşaat alanında II. Dünya savaşı zamanından bir bomba patladı, en azından bir kişi öldü.
Günlük en az sekiz saat uyumam gerektiğini biliyorum ama genellikle daha az uyuyorum.
En azından ingilizce olarak, tüm kıtaların adı, başladıkları harfle biter.
Günde en az iki kez dişlerinizi fırçalayın.
- Bu odayı boyamak en az üç saat sürer.
- Bu odayı boyamak en az üç saat alır.