Examples of using "магазина" in a sentence and their turkish translations:
Mağazanın içindeyim.
O, dükkândan dışarı fırladı.
Postane tam mağazanın karşısında.
Bu mağazanın birçok müşterisi vardır.
Alışveriş merkezinde üç mağaza var.
Bu mağaza coğrafi bir avantaja sahiptir.
Bu mağazanın müdürü sakal uzatıyor.
Mağazayı terk edecek son kişi Tom'du.
"Dükkan haritası var mı?" "Hayır."
Orada duran adam dükkanının sahibidir.
Onun evi bu mağazadan uzak değildir.
Eski bir kitapçıya yakın yaşıyorum.
Bana mağazaya giden yolu gösterdi.
İnsanlar mağazanın önünde sıraya girdi.
XYZ mağazasına giden yolu bana söyleyin lütfen.
Tom bir içki almak için uygun bir markette durdu.
O, mağazadaki taksiden indi.
Mağazanın sahibi soygun sırasında öldürüldü.
O yıllardır bu mağazanın bir müşterisi.
Tom mağaza penceresinde bir "yardım aranıyor" tabelası ördü.
Tom Park Caddesinde bir halı mağazasına sahipti.
- Tom şeker satın almak için Mary'nin mağazasında durdu.
- Tom şeker satın almak için Mary'nin dükkanına uğradı.
Şans eseri biz onu dükkandan çıkarken gördük.
Ben mağazada durdum ve dönüş yolumda biraz süt aldım.
Bu adamla konuşmayı yaklaşık beş dakikada bitirdim.
Mağaza sahibi "Lübnan için kodun 961 olduğuna inanıyorum" dedi.
Dükkânın açılmasını bekliyorduk.