Examples of using "клубнику" in a sentence and their turkish translations:
Biraz çilek yiyordum.
Çilekleri sever misin?
Çilek severim!
Çileği seviyorum.
Çilekleri sever misin?
Tom çilek sever.
Çilek yiyemem.
Çilek topluyorlar.
Ben bahçede çilek topluyordum.
Çilekleri çok severim.
Çileği çok severim!
- Tom'un çileğe karşı alerjisi var.
- Tom'a çilek dokunuyor.
Çilek yemeyeceğim.
Tom ve Mary'nin çocukları çilek seviyor.
Onlar serada çilek yetiştirir.
Tom bahçesinde çilek yetiştirir.
O 14 yaşındayken, çilek ekmeye başladı.
O çilek, kız kardeşi de elma sever.