Examples of using "собирают" in a sentence and their turkish translations:
Üzüm hasadı elle yapılır.
Onlar fındık topluyorlar.
Çilek topluyorlar.
Onlar daktiloları monte ediyorlar.
İki küçük kız papatyaları topluyorlar.
Çocuklar bahçede çiçek topluyor.
Zeytinler sonbaharda hasat edilir.
Fındık sonbaharın ortasında hasat edilir.
Yaz aylarında, karıncalar kış için yiyecek toplarlar.
Ya da atmosferdeki tuzu, dumanı ve tozu
Devlet başkanı bize lanetli Yankeelerin ülke genelinde biyometrik malzemeyi toplamak olduğunu anlattı.
Deliceler nasıl toplanıp yakılırsa, çağın sonunda da böyle olacaktır. İnsanoğlu meleklerini gönderecek, onlar da insanları günaha düşüren her şeyi, kötülük yapan herkesi O'nun egemenliğinden toplayıp kızgın fırına atacaklar. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır. Doğru kişiler o zaman Babaları'nın egemenliğinde güneş gibi parlayacaklar. Kulağı olan işitsin!