Examples of using "ела" in a sentence and their turkish translations:
İnek yedi.
O bir sandviç yiyordu.
Mary henüz yemek yemedi.
Sincap onun elinden yedi.
Köpek, eti yemedi.
O, sadece yağsız et yedi.
Ben bir ay boyunca sebze yemedim.
Eskiden çok et yerdim.
- Ben havyar yedim.
- Havyar yedim.
- Sen yedin.
- Siz yediniz.
Keçi, yiyeceği elimden yedi.
Biraz çilek yiyordum.
Dün bir pizza yedim.
- O etyemez, bu yüzden hindi yerine soya peyniri yedi.
- O bir vejetaryen, bu yüzden hindi yerine soya peyniri yedi.
O, yağsız etten başka bir şey yemedi.
Tom, fındık yerken bir sincabın resmini çekti.
Pilav yemedim.
Ne yedin?
Tatlı yedin mi?
Daha önce hiç suşi yemedim.
Dün akşam ne yemek yedin?
Dört gündür yemek yemedim.
Henüz bir şey yemedim.
Başka hiçbir şey yemedim.
Balık yediğimden beri bir süre oldu.
Bugün akşam yemeğimde çorba vardı.
Tom polise Mary'nin ölmeden önce söz konusu restoranda yemek yediğini söyledi.
Tom, Mary'yi John'un yaptığı hiçbir şeyi yememesi konusunda uyardı.
Günlerdir hiçbir şey yemedim.
Bugün ne yedin?
Dün balık yedim.
Sen hiçbir şey yemedin.
Tom Mary'nin sandviç yediğini gördü.
Ben hiç çiğ balık yemedim.
Kahvaltıda ne yediğimi tahmin et.
Tom bana telefon ettiğinde elma yiyordum.
Çok öğle yemeği yemedim.
Burada kaç kez yemek yediğini düşünüyorsun?
Hiç istiridye yedin mi?
Ne çeşit yemek yedin?
Hiç tavşan eti yemedim.
"Akşam yemeğinde ne yedin?" "Izgara karides ve pirinç erişte üzerinde sarımsak soslu fırında pişmiş kabak."
Ben gerçekten hastaydım ve bir şey yemedim.
En son ne zaman yemek yediniz?
O ne kadar yerse yesin asla kilo alamaz.
RAB Tanrı kadına, "Nedir bu yaptığın?" diye sordu. Kadın, "Yılan beni aldattı, o yüzden yedim" diye karşılık verdi.
Dün öğle yemeği için ne yedin?
Bu şimdiye kadar yediğim en iyi pizza.
Sen ne yedin? Balık mı yoksa et mi?
Hiç çiğ balık yedin mi?
Bugün öğle yemeğinde ne yedin?
Öğle yemeği için ne yediğini biliyorum.
En son ne zaman pirinç yemeği yedin?
Bugün öğle yemeği için ne yedin?
Herhangi bir şey yedin mi?
Sen hiç sana halisunasyon gösteren bir şey yedin mi?
Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi. Kocası da yedi.