Examples of using "карман" in a sentence and their turkish translations:
Çocuk elini cebine koydu.
Tom anahtarı cebine koydu.
Kız anahtarı cebine koydu.
O, anahtarı cebine koydu.
Evet, hiç şansın yok!
Onu cebine koy.
Parayı cebine koy.
Tom anahtarı cebine koydu.
Mektubu cebine soktu.
Mendili cebine koydu.
Tom anahtarlarını cebine koydu.
Tom parayı cebine koydu.
Tom parayı cebine koydu.
Tom anahtarlarını cebine koydu.
Tom notu cebine koydu.
Bunu cebine koy.
Elimi cebime soktum.
Tom pasaportunu cebine koydu.
Tom'un her zaman söyleyecek bir sözü vardır.
Tamam, kalanını cebimde tutacağım. Muhteşem bir keşif!
İçinde deliği olan bir cep asla dolu olmayacaktır.
Tom anahtarları için cebine uzandı.
Tom telefonunu cebine koydu.
Takeo cebinde biletini aradı.
John'un hazır bir dili var.
Tom cüzdanını cebine geri koydu.
Tom gözlüğünü gömlek cebine koydu.
Tom anahtarlarını aldı ve onları cebine koydu.
Tom mektubu aldı ve onu cebine koydu.
Tom cebine uzandı ve bir avuç dolusu bozuk para çıkardı.
Tom gözlüğünü çıkardı ve onu cebine koydu.
Tom kapıyı kilitledi ve anahtarı cebine koydu.
Tom parayı cebine koydu.
Tom cebine uzandı ve cüzdanını çıkardı.
Tom gözlüğünü çıkardı ve onu gömlek cebine koydu.
Tom güneş gözlüklerini çıkardı ve cebine koydu.
Bu kitap cebimde gitmek için çok büyük.
Tom'un onu aldığını ve cebine koyduğunu gördüm.
daha sonrasında devlet kredisiyle cebinden bir TL bile harcamadan Trump Tower kuruluyor
- Sabah onu cebime koyduğumda bu lastik şeridin işe yarayacağını hiç düşünmemiştim.
- Bu sabah cebime koyduğumda bu lastik bandın işe yarayacağını asla düşünmedim.