Examples of using "закончился" in a sentence and their turkish translations:
Kâbus nihayet bitti.
Yağmur durdu mu?
Ders sona erdi.
Paydos sona erdi.
Yağmur yağışı durdu.
Adrenalin gitmişti.
Deney başarısızlıkla sonuçlandı.
Gün hemen hemen bitti.
Evliliğimiz bitti.
İkinci dönem bitti.
Balayı bitti.
Bu oyun sona erdi.
Tatil zaten bitti.
Benzininiz kalmamış gibi görünüyorsunuz.
Şekerimiz bitti.
- Yağmur yağışı durdu.
- Yağmur durdu.
- Yağmur kesildi.
- Yağmur dindi.
Beyzbol maçı berabere bitti.
Tom'un benzini bitti.
- İnsanlar krizin bittiğini söylüyor.
- İnsanlar krizin bittiğini söylüyorlar.
Mola bitti.
Tom'un şekeri bitti.
Bizim şekerimiz tükendi.
Konser bitti.
Öğle yemeği aramız bitti.
Benzinim bitti.
Onların planı başarısızlıkla sonuçlandı.
Tatilimiz neredeyse bitti.
- Yağmur durdu.
- Yağmur dindi.
- Yağış dindi.
Sami'nin sorgusu hemen sona erdi.
Ekim ayı bitti.
Öğle yemeği molam neredeyse bitti.
Çayımız bitti.
Şekerimiz bitti.
Filmin sonundan önce uyudum.
Konser bittiğinde seyirci alkışladı.
Film bitti, yatacağım.
Balayı henüz bitmedi.
Arabamın benzini bitti.
Bu yaz tatili çok çabuk bitti.
Benzinimiz bitti gibi görünüyor.
- Tanrı'ya şükür, gün sona erdi.
- Allah'a şükür, o gün sona erdi.
Arabanın neredeyse benzini bitti.
Sanırım film neredeyse bitti.
Maalesef kahveyi tükettim.
Mary ile olan görüşme münakaşa ile noktalandı.
Kabusun bittiğini sanıyordum.
Hiç kahve kalmamış.
Yağmur durdu, bu yüzden onlar oyuna devam etti.
- Şimdi tatil bitti.
- Tatil bitti artık.
Düşündüm de ,daha fazla kahvemiz kalmadı.
Sınav bittiğinde mutlu hissettik.
Tom bana filmin nasıl sona erdiğini söyledi.
Filmin sona eriş biçiminden hoşlanmadım.
Kahvemiz bitti.
Sadece bu günün geçmesini istiyorum.
- Filmin sonunu beğenmedim.
- Ben filmin bitme şeklini sevmedim.
O deney bir başarısızlıktı.
Kavşağın ortasında gazımız bitti.
Konuşma dostça şakayla başladı fakat morluklarla sona erdi.
Öğretim yılı bitmek üzere.
Benzinim bitti.
Benzinimiz bitti.
Çayımız tükendi.
Gün henüz bitmedi.
- Hiç kalan ekmeğimiz yok.
- Hiç ekmeğimiz kalmadı.
- Hiç kahve kalmadı.
- Hiç kahve kalmamış.
Gösteri ne zaman bitti?
- Korkarım ki, hiç kahve kalmamış.
- Maalesef hiç kahve kalmadı.
aralarında davalık durum kalmamıştı fakat mahkeme bitmiyordu bir türlü
Bu yaz tatili çok çabuk bitti.
Tom konser bitmeden önce ayrıldı.
Fazla kahve kalmadı.
Maç berabere bitti.
- Daha fazla ekmeğimiz yok.
- Ekmeğimiz kalmadı.
Onların tartışması sonunda berabere bitti.
- Bu filmin nasıl bittiğini hatırlamıyorum.
- Bu filmin nasıl sona erdiğini hatırlamıyorum.
Pasaportumun süresi dolmadan önce bir defa daha Avustralya'ya gitmek istiyorum.
Çölün ortasında benzinimiz bitti.
Tom bana bunun bittiğini söyledi.