Examples of using "друге" in a sentence and their turkish translations:
Arkadaşım hakkında konuşuyorum.
O, arkadaşının halini hatırını sordu.
Birbirleriyle hayal kırıklığına uğradılar.
Arkadaşım hakkında mı konuşuyorsun?
Biz birbirimize değer veririz.
Onlar birbirlerini tanıyorlar mı?
Erkekler ve kadınların birbirlerine ihtiyaçları vardır.
Tom ve Mary'nin birbirlerine ihtiyaçları vardı.
Tom ve Mary evlidir ama birbirleri ile değil.
Çocuğunuzu, yakın bir arkadaşınızı ya da duygusal partnerinizi düşündüğünüzde
Tom ve Mary birbirlerini o kadar çok tanımıyorlardı.
Onların birbirlerine ihtiyacı vardı.
Tom'un birbirlerini tanımayan iki kız arkadaşı var.
Ben her zaman Tom ve Mary'nin birbirleriyle evli olduğunu düşündüm.
Birbirimiz hakkında daha az, birbirimizle daha çok konuşalım.
Tom ve Mary'nin birbirine ihtiyacı var.
Tom ve Mary birbirini tanıyor mu?