Examples of using "детстве" in a sentence and their turkish translations:
Senin çocukluğun hakkında konuşalım.
- Bize çocukluğunuzdan bahsedin.
- Bize çocukluğundan bahset.
Ben bir çocukken su çiçeği geçirdim.
Bana çocukluğundan söz et.
Bir çocukken ağaca tırmandın mı?
Ben bir çocukken suçiçeği geçirdim.
Çocukluğumda her zaman erken kalkardım.
Tom bir çocukken okulu çok kırardı.
Çocukken çok utangaçtım.
Çocukken Boston'da mı yaşıyordun?
Genç bir oğlanken, dedektif hikayaleri okuma bağımlısıydım.
Çocukken okumayı severdim.
Bunu bir çocukken yapardım.
Çocukken çok yüzerdim.
Çocukken Barbie'yi severdim.
Çocukken sarışındım.
Çocukken güzel şarkı söylerdi.
Tom'a bir çocuk olarak zorbalık edildi.
- Tom çocukken nerede yaşıyordu?
- Tom bir çocukken nerede yaşadı?
Çocukken ıspanaktan nefret ediyordum.
Çocukken pul biriktirdim.
Çocukluk çağında, zaman yavaş olarak geçer.
Çocukluğunuzda aşı oldunuz mı?
Bu şarkı bana çocukluğumu hatırlatıyor.
- Tom'un çocukluğu hakkında bir şey biliyor musun?
- Tom'un çocukluğu hakkında bir şey biliyor musunuz?
O, ona çocukluğu hakkında her şeyi anlattı.
Ben büyürken etrafımızda her yerdeydi.
ve parçaları bantla yapıştırmanız gibi
Bob bir çocuk olduğu için Boston'da yaşadı.
Bu park bana çocukluğumu hatırlatıyor.
Bu fotoğraf bana çocukluğumu hatırlatıyor.
Ben bir çocukken yakışıklı değildim.
Çocukken bir köpeğim vardı.
Bir çocukken o filmi severdim.
Bir çocukken Boston'da yaşadım.
Sen bir çocukken hiç arkadaşın var mıydı?
O, çocukluğunda onunla oynardı.
Çocukluğunda oldukça cılızdı.
Çocukken karınca yuvalarını tahrip etmeyi severdim.
Çocukken koroda şarkı söyledik.
Tom kendi çocukluğu hakkında bir film yaptı.
Çocukluğumda beyzbolu futbola tercih ederdim.
Çocukken kafa üstü düşmüştün.
Çocukken keman çalardım.
- Tom, çocukken köpekleri sevmiyordu.
- Tom, bir çocukken köpekleri sevmiyordu.
Tom çocukken Avustralya'da yaşadı.
Çocukluğumda beyzbolu futbola tercih ederdim.
Ben bir çocukken kayak yapmaya çok gittim.
Şarkı her zaman çocukluğumu hatırlatır.
Ben bir çocukken balık yiyemezdim.
Bu resim bana çocukluğumu hatırlatıyor.
Çocukken ağaçlara tırmanmayı severdim.
O fotoğraf benim çocukluğumda çekildi.
Tom asla çocukluğu hakkında konuşmaz.
O bir çocuk olarak gerçekten çirkin bir ördek yavrusuydu.
Tom Mary'ye bütün çocukluğundan bahsetti.
Ben küçük bir çocukken benim en iyi arkadaşım Tom'du.
Çocukken kızım sık sık astım atakları yaşadı.
Sümbüller ve taze kesilmiş ot bana çocukluğumu hatırlatıyor.
Bu şarkı her zaman benim çocukluğumu anımsatıyor.
Çocukken merdivenden kaymak hoşuma giderdi.
Çocukken, beyzbolu futboldan daha çok sevdim.
Ben bir çocukken, ben her yaz sahile giderdim.
Sen ve Tom çocukluk arkadaşlarısınız, değil mi?
Çocukluk aşılarınızı hangi ülkede olmuştunuz?
Çocukluğumdaki dört kanallı televizyondan
ve sanırım gençken çok fazla Jules Verne okumuşum,
başka bir olay daha anlatacağım çocukluğumuzla ilgili
Genelde çocukluğundan bahseder.
Tom ve Mary çocukken birlikte çok vakit geçirdiler.
Kızım bir çocukken sık sık astım atakları yaşardı.
Tom Mary'den ona çocukluğundan bahsetmesini istedi.
O bana çocukluğumu hatırlatıyor.
şimdi benim çocukluğumdaki akranlarımın bile birçoğunun bilmediği bir oyun 3 taş
O şarkı bana çocukluğumu hatırlatıyor.
Sık sık mutlu çocukluğumu hatırlıyorum.
Ben bir çocukken o şarkıyı söylerdim.
Çocukken bile iyi yüzebiliyordum.
Tom bir çocukken sık sık çikolatalı süt içerdi.
Küçükken bisikletim yoktu.
Sende hiç Tom'un çocukluk resimleri var mı?
Çocukken buraya çok geldim.
Tom'un çocukken Avustralya'da yaşadığını bilmiyor muydun?
Bir erkek çocukken doktor olmayı istediğimi düşünüyordum.