Examples of using "двинулся" in a sentence and their turkish translations:
Tayfun batı yönünde hareket etti.
Tom Mary'ye doğru hareket etti.
Arşidük Charles Bavyera'ya ilerlediğinde
Riske aldırış etmeden, Hardrada adamlarının başında savaşa girdi.
Ama Kral Harold Godwinson onunla buluşmak için kuzeye yürüdü, o kadar hızlı hareket etti ki
Kimse hareket etmedi.
Kimse taşınmadı.