Examples of using "глядя" in a sentence and their turkish translations:
Tom, Mary'ye sırıttı.
Feliz Gonzalez-Torres'in bu eserine baktığınızda
Denize bakarak durdu.
Tom sadece pencereden dışarı bakarak orada oturdu.
Tom tavana bakarak yatakta yatıyordu.
Hristiyanlara karşı kin ve nefretle bakmak
Pencereden dışarıya bakarken gelen bir araba gördüm.
Uzaktan bakıldığında, bir insan yüzü gibi görünüyordu.
Seni görmek bana her zaman babamı düşündürüyor.
Ah? Sen klavyeye bakmadan yazabiliyorsun. Bu harika!
Ben sözlerine bakmadan bu şarkıyı söyleyebilirim.
- Pencereden dışarı bakarak oturuyordu.
- Pencereden dışarı bakarak oturdu.
Denize bakarak durdu.
Çocukluğumu hatırlamadan bu resmi göremiyorum.
Tepkine bakarak şaşırdığını söyleyebilirim.
Pencereden dışarı bakarak oturdu.
Oda arkadaşım, filmlere para harcama söz konusu olduğunda, müsriftir; o fiyatı ne olursa olsun, onları piyasaya çıktığı gün alıyor.
Tom Mary'ye bakarak sadece orada duruyordu.
Zamanımı çalışıyor olmam gerekirken pencereden dışarıya bakarak geçiriyorum.
Kız aynaya bakarak durdu.
Tom ve Mary sadece birbirlerine bakarak orada oturdular.