Examples of using "взглянуть" in a sentence and their turkish translations:
Bir göz atmak ister misiniz?
Sadece onu göreyim.
kaynak sayısına bir bakın yazılara bir bakın
Bir göz atayım.
Ona bakabilir miyim?
Buna bakmak ister misin?
bugün çevremize bakınca
- Bakmalıyım.
- Ben göz atmalıyım.
Bakmak zorunda kalacağım.
Senin bir göz atmak isteyeceğini düşündüm.
Tom'un bir göz atmak istediğini düşündüm.
Onu incelemelisin.
Ben sadece hızlıca bir bakmak istiyorum.
Bakmak ister misiniz?
- Buna bakmak ister misin?
- Buna bakmak ister misiniz?
- Buna bakmak istiyor musun?
Menüye bakabilir miyim?
Bir göz atalım.
Sürücü belgenizi görebilir miyim, efendim?
Bence buna baksan iyi olur.
Ona bir göz atayım.
Buna bir göz atmak ister misin?
Bence buna bir baksan iyi olur.
Fakat ilk bakış her zaman ikinci bir bakışı gerektirir.
Bir menü göreyim.
Resme bakmama izin verin.
Ben senin ehliyetini görebilir miyim?
- Neden bakmıyoruz?
- Neden bir göz atmıyoruz?
Buna baksan iyi olur.
Ona bakabilir miyim?
Ona bir göz atmak istiyor mu?
Bir bakar mısın?
Pasaportunuzu görebilir miyim, lütfen?
Ona bir göz atmama izin ver.
Sağlık sigortası belgeni görmeme izin ver.
Gidip görmeye karar verdim.
meydan okuyabilecek biriyle konuşun.
Sorunu onun bakış açısından görmeye çalış.
Biletinize bakabilir miyim?
Göz atmama izin ver.
O, buna bakmak istiyor mu?
Ben senin gazetene bir bakabilir miyim?
Biniş kartınızı görebilir miyim?
Şuna bakabilir miyim?
Ellerini göreyim.
Pasaportunuza bakabilir miyim?
Ona bir göz atmamı istedi.
Ona bir göz atmamı istedi.
Tom ona bir göz atmamı istedi.
Menüyü görmek istiyorum.
Defterini görebilir miyim?
Neden bu verilere bir göz atmıyorsun?
Bunu onların bakış açısından görmeye çalışın.
Yeni arabamı görmek ister misin?
Tom'un şu kitabına bir göz atayım.
Bunu görmek isteyeceğini düşündüm.
Güneşin ya da ölümün yüzüne doğrudan bakamazsınız.
Bu yüzden probleme farklı bir açıdan yaklaşmaya karar verdim.
Bu soruna farklı açılardan yaklaşmalıyız.
Odadaki her kadın Tom'a bakmak için döndü.
doğanın eşsiz yollarla kendini bize sunduğunu görürüz.
en başta yapabileceğiniz en iyi şey kuşbakışı bir görüşe sahip olmaktır.
Listeyi görmeme izin ver.
Lütfen pasaportunuzu ve biniş kartınızı görmeme izin verin.
Buraya gel çocuk ve sana bir göz atmama izin ver.
Aslında dönüp menisküse hızlıca bir bakalım.
Pasaportunuzu görebilir miyim?
Tom'a sürücü ehliyetini görüp göremeyeceğimi sordum.
ve bir adım geriye gidip büyük resme bakmak
Pasaportunuzu görebilir miyim, lütfen?
Dilini görmeme izin ver.
- Bir bakayım. Kaç bilet istiyorsunuz?
- Bir bakayım. Kaç bilet istiyorsun?
Dünyanın gerçekten nasıl göründüğünü görmenin en iyi yolu bir uzaydan bakmaktır.
Onu teslim etmeden önce denememe bir göz atar mısın?
Şimdi kedimi görmelisin.
Eğer şarkı sözlerine bakarsan, çok anlam taşımıyor.
Ben bunu görebilir miyim?
Bakayım.
Hiç bakabileceğim resimlerin var mı?
Lütfen bu resme bir göz at.
Ben sadece sana bakmak istedim.
Elinde ne olduğunu göreyim.