Examples of using "взгляните" in a sentence and their turkish translations:
Hadi bir göz atalım.
Şu resme bir bak.
Bir göz atmaya gel.
Bir göz at.
Bir göz atın.
- Git ve bir bak.
- Git ve bir göz at.
Bu sanat eserine bir bakın.
En soldaki yaya bir göz atın.
Cevabımın doğru olup olmadığını gör.
- Ona bir göz at.
- Şuna bir göz atın.
- Şuna bir göz at.
bu okyanus görüntüsüne bakmanızı istiyoruz.
o dev ülke Almanya'ya bir bakın
Şimdi buraya bak.
Evet, bakın. Takip cihazı, Dana'nın... ...hâlâ o tarafta olduğunu gösteriyor.
Bakın, orada bir ışık demeti de var, bakın!
Bu harika, göz kamaştıran canlılara bir bakın.
Bu haritaya bir göz at.
Şimdi buna bak.
Buna bir göz at.
bugünkü oyunculara bir bakın çoğu samimi gelmiyor bize
- Bunlara bir göz atın.
- Bunlara bir göz at.
Tahtaya bakın.
Aldığım kitaplara bir göz at.
Sorun şu ki sadece 15 metre ipim var ve gelip buraya bir bakın.
Şuna bak!
Bu resme tekrar bak.
Ona bak.
Bize bak.
Lütfen şu resme bir göz atın.
Lütfen bu resme bir göz at.