Examples of using "взгляда" in a sentence and their turkish translations:
Gözlerini kaçırdı.
İlk görüşte mi bana aşık oldun?
kendi bakış açılarını da iyi sunmuyorlar.
Ben ilk bakışta aşık oldum.
İlk görüşte ona âşık oldun mu?
İlk görüşte ona âşık oldu.
İlk görüşte aşka inanır mısın?
O (kız) beni ilk görüşte etkiledi.
Görür görmez Mary'yi tanıdım.
O ilk görüşte aşktı.
Ben onu ilk bakışta tanıdım.
İlk görüşte ona âşık oldu.
İlk görüşte kıza âşık oldu.
Onun ilk bakışıyla büyülendim.
Tom ilk görüşte Mary'ye aşık oldu.
Jim onunla tanışır tanışmaz Mary'ye âşık oldu.
İlk görüşte aşka inanır mısın?
Ben ilk görüşte ona âşık oldum.
İlk görüşte aşka inanıyorum.
Körler ilk görüşte aşka inanmazlar.
Tom ve Mary ilk görüşte birbirlerine âşık oldular.
Ancak bunların büyük bölümü çoğunlukla bize görünmezdir.
Çünkü hepimiz ilk bakışta, pat diye her şeyi anladığımızı sanarız
O, kızının ağladığını bir bakışta gördü.
Sorun ilk bakışta göründüğü gibi kadar basit değildir.
Bir bakışta yanlış bir şey olduğunu söyleyebildim.
Tom Mary ile bir partide tanıştı, ve o ilk görüşte aşktı.
Bu kızın güzel bir yüzü var. Kalbim ona bakmaktan erir.
Tom okulun önünde park etmiş otobüste oturan Mary'ye bakıyordu.