Examples of using "великих" in a sentence and their turkish translations:
O büyük fikirlerle dolu.
Tom'un bir sürü büyük fikirleri var.
İki büyük güç gizli bir anlaşma imzaladı.
Bütün büyük yazarların kendi kişisel tarzları vardır.
İki büyük medeniyet yavaş yavaş bozuldu.
1750'lere kadar Great Plains'in tüm kabilelerinin atları vardı.
Tahtın önünde duran küçük büyük, ölüleri gördüm. Sonra kitaplar açıldı. Yaşam kitabı denen başka bir kitap daha açıldı. Ölüler kitaplarda yazılanlara bakılarak yaptıklarına göre yargılandı.