Examples of using "середине" in a sentence and their turkish translations:
ortada kuyu var yandan geç
20. yüzyılın ortasında ulaşabildi,
Konferansın ortasında uyuya kaldık.
Tom dairenin tam ortasında durdu.
Tom filmin yarısında uyuyakaldı.
Mary filmin ortasında uykuya daldı.
Filmin yarısında çıktım.
Fındık sonbaharın ortasında hasat edilir.
Benim fermuar yarıya kadar sıkışmış.
ortaya geldiğinizde diş fırçası kullanmaya başlıyorsunuz,
bir anda kendinizi dersin ortasında bulabiliyorsunuz
Tokyo'da soğuk mevsim kasım ortasında başlar.
Ben işi yarım yapılmış bırakmayı sevmiyorum.
Tartışmanın ortasında kalktı ve gitti.
Birçok çiçek türü nisanın ortasında çıkar.
- Ben konserin ortasında tiyatroyu terk etmek zorunda kaldım.
- Konserin ortasında tiyatroyu terk etmek zorunda kaldım.
Tom gecenin ortasında Mary'nin evine geldi.
Bir oyuncu oyunun tam ortasında bayıldı.
Cevapları ortaya yakın olanlar doğru ya da yanlıştan
Almanya Avrupa'nın ortasındadır.
Tom gecenin ortasında uyandı.
Filmin ortalarında çatışma çıkıyor ve şerif öldürülüyor.
Tom istasyona zamanında varabilmek için işini yarım bıraktı.
Kışın ortaları geldiğinde, ölüme yakın bu hâlde haftalarca hayatta kalabilir.
ve cümlesini ben tamamlıyordum.
1750'lere kadar Great Plains'in tüm kabilelerinin atları vardı.
Başta tam gaz başlarsan, ortada dayanıklılığını yitirirsin.
Polis Tom'u alınının ortasındaki bir kurşun deliğiyle yerde yatarken buldu.
İşleri yarım bırakma.
ID numarası olsa dahi böyle lönk diye dersin ortasına dalamıyor