Examples of using "бросали" in a sentence and their turkish translations:
İsyancılar kaldırım taşlarını fırlattı.
Fikir adamları eski doktrinlerle mücadele ediyorlar.
Protestocular polise taş attı.
Onlar şapkalarını havaya fırlattı.
Çocuklar birbirlerine kartopu attılar.
Bunu kimyasallarla doldurup tüm kayaları bunun içine atarlardı
Bu çocuklar ördeklere ekmek kırıntıları attılar, onları gördüm.
Çocuklar ona taş attı.
Görevini bırakmanı istemiyorum.
Beyzbolu bırakmanı istemiyorum.