Examples of using "блестящее" in a sentence and their turkish translations:
Zekice!
- Parlak bir gelecek sizi bekliyor.
- Parlak bir gelecek seni bekliyor.
Senin parlak bir geleceğin var.
O parlak bir geleceğe sahiptir.
O, parlak bir geleceğe sahiptir.
Tom'un aydınlık bir geleceği var.
Parlak bir gelecek seni bekliyor.
Parlak bir gelecek sizi bekliyor.
Ona parlak bir gelecek öngörüldü.
Parlak bir geleceğin var.
Parlak bir geleceğin var.
Parlak bir gelecek onun önünde uzanıyor.
O önünde parlak bir geleceğe sahip.
Onun önünde böyle parlak bir geleceği vardı.
Bence parlak bir geleceğimiz var.
Senin için parlak bir gelecek görüyorum.
Bu genç adam parlak bir geleceğe sahip.
Bu mükemmel bir çözümdü çünkü Londra'da yaşayıp şehri çok iyi bilen
Ancak, parlak yönetimi ve yorulmak bilmeyen çalışmaları Napolyon'un askeri başarısının büyük bir kısmının temelini oluşturan
Bir gün, Malezya'nın tüm çocukları mükemmel bir eğitime ulaşma şansına sahip olacak.