Examples of using "беде" in a sentence and their turkish translations:
- Gerçek dost kara günde belli olur.
- İhtiyacın olduğunda yanında olan dost gerçek dosttur.
Sanırım başımız belada.
Belli ki Tom'un başı dertte.
Başımız büyük belada.
Jane sıkıntılıydı.
Tom ve Mary'nin başı belada.
Tom'un başı dertte.
Mary Tom'un başının dertte olduğunu söyledi.
Tom'un zorda olduğunu herkes biliyordu.
Başımız dertte mi?
Tom'un başı belada. Yardıma ihtiyacı var.
Hafif dikkatsizlik büyük bir felakete sebep olabilir.
Başı beladaki arkadaşını bırakamadı.
Tom başının büyük dertte olduğunu düşünüyordu.
Zor durumdayım.
O her zaman başı dertte olan insanlara yardım etmeye hazırdı.
Başımız dertte.
Tom'un içinde bulunduğu aynı sıkıntıdayız.
- Jane'in başı ciddi belada.
- Jane'in ciddi bir sorunu var.
Tekrar başım belada.
Tom'un başı dertte mi?
Başın dertte.
Başınız belada olduğu zaman, bana güvenebilirsiniz.
- Ne zaman başı belada olsa onun yanında oldu.
- Her zor durumda olduğunda o yanında oldu.
Hiç kimse arkadaşlarını terk etmemeli.
Eğer o ne anlama geldiğini düşündüğüm anlama geliyorsa, başımız belada.
Peki ya olmayanlar. Geçim sıkıntısını zaten çekenler ne olacak?
Tom henüz başının belada olduğunu fark etmiyor.
Tom, sanırım Mary'ye yardım etmemiz gerekiyor. Onun başı dertte gibi görünüyor.
Amerika'daki bazı batıl inançlı insanlar eğer bir kedi sizin yolunuzdan geçerse, kötü şansınız olacağına inanıyor.