Examples of using "Говорит" in a sentence and their turkish translations:
Burada kaptan konuşuyor.
O, açıkça konuşur.
O hızlı konuşur.
Tom gerçeği söylüyor mu?
Onu kim söylüyor?
Tom hızlı konuşur.
O, konuşmuyor.
O ne diyor?
der ki;
diyordu
doğal bir şekilde konuşuyor
kendisi anlatıyor
Adam diyor ki
O, konuşuyor.
Kim konuşuyor?
Tom konuşuyor.
Tom'un söylediği gibi yap.
Annenin söylediğini yap.
Babanın sana söylediğini yap.
O, Tom'un söylediği şey.
Kalp evet diyor, akıl hayır diyor.
Tom, Fransızca konuşamadığını söylüyor.
Tom Mary'nin Fransızca konuştuğunu söylüyor.
çok saçma konuşuyor, yanlış konuşuyor bu adam
Tom ne kadar hızlı konuşuyor!
O çok hızlı konuşur.
Tom'un söylediğini yap.
Söylediği gibi yap.
Söylediği gibi yap.
Kimse onu söylemiyor.
O Portekizce konuşur.
- O, Arapça konuşuyor.
- O Arapça konuşur.
O Çince konuşuyor.
Tom onu her zaman söyler.
Tom havanın sıcak olduğunu söylüyor.
Tom çok hızlı konuşur.
Tom çok hızlı konuşur.
O Arapça konuşuyor.
Hiç kimse gerçeği söylemiyor.
Onun söylediğini yap.
Bebek Esperanto konuşuyor.
Tom sana gerçeği söylüyor.
Babanın sana yapmanı söylediği şeyi yap.
Tom yüzeceğini söylüyor.
Tom kazandığını söylüyor.
Tom senin hakkında konuşuyor.
Tom onu sık sık söyler.
Tom'un gerçeği söylediğini düşünüyor musun?
mesela,
Kadir Özkaragöz ise diyor ki
Namık Sarı diyor ki
Onun konuşması doğrudur.
- O ne diyor?
- Ne söylüyor?
Meg çok konuşur.
O hızlı bir konuşucu.
O yalan söylüyor.
O, iyi konuşur.
- O ne diyor?
- Ne söylüyor?
Tom yavaş yavaş konuşur.
O tuhaf bir şekilde konuşuyor.
Tom gerçeği söylüyor.
O hızlı konuşur.
Öğretmen sessizce konuşur.
O çok konuşur.
Tom hızlı konuşur.
Kimse konuşmuyor.
Tom'un söylediği o mu?
Tom neden konuşuyor?
Bırakın konuşsun.
Bırakın konuşsun.
Merhaba. Ogawa konuşuyor.
- Tom haksız sayılmaz.
- Tom'un hakkı var.
- Tom güzel bir noktaya değindi.
- Tom bir konuda haklı.
Tom yalanlar söylüyor.
Kim doğruyu söylüyor?
Tom komik konuşur.
- Tom hep konuşuyor.
- Tom'un ağzı hiç boş durmuyor.
Tom ne söylüyor?
Tom onun ağrıdığını söylüyor.
Tilki ne der?
- Paul çok konuşur.
- Paul çok konuşuyor.
O, yüksek sesle konuşuyor.
Kedi miyav diyor.
- Konuşmuyor.
- O, konuşmuyor.
O, çok konuşur.
Tom da Fransızca konuşur.
Tom mutlu olmadığını söylüyor.
Tom, Bill'den daha yavaş konuşur.
Oğlan, dedesiyle konuşuyor.
Tom zengin olduğunu söylüyor.
Tom onu hep söylüyor.
Tom masum olduğunu söylüyor.